IX. ULUSAL TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ KONGRESİ, BİNALARDA ENERJİ PERFORMANSI TEMASI İLE İZMİR'DE YAPILDI

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
İstanbul Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

09 Mayıs 2009

TMMOB Makina Mühendisleri Odası'nın 16 yıldan beri düzenlediği Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongrelerinin 9.su, "Binalarda Enerji Performansı" temasıyla İzmir MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde gerçekleştirildi.

Kongrenin açılış konuşmaları MMO İzmir Şube Başkanı Mehmet ÖZSAKARYA, Teskon Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Macit TOKSOY, Sodeks Fuarcılık Genel Müdürü Murat DEMİRTAŞ, Oda Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ ve TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet SOĞANCI tarafından yapıldı.
İzmir Şube Başkanı Başkanı Mehmet ÖZSAKARYA, Oda Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ ve TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet SOĞANCI'nın açılışta yaptıkları konuşmalar aşağıdadır.

MMO İzmir Şube Başkanı Mehmet ÖZSAKARYA açılışta özetle şöyle konuştu:
"Tesisat Mühendisliği Kongresi Odamızın olduğu kadar, tesisat sektörünün de çok önemli bir organizasyondur. Odamız adına Şubemiz 1993 yılında ilk tesisat mühendisliği kongresi ve sergisini gerçekleştirdiğinde uzmanlık alanımızda güçlü bir temel attığımızın farkındaydık. O gün olağanüstü emek ve çabayla yaratılan sinerji her TESKON'da kendisini geliştirerek bugüne ulaşmıştır.
Her yeni kongreyi hazırlarken hedefimiz bir önceki kongrenin başarı çıtasını yükseltmek olmuştur. İlk kongreden bugüne geçen 16 yıla baktığımızda her kongremizin nitelik ve nicelik açısından hedeflerimize ulaştığımızı mutlulukla söyleyebilirim.
İlk kongremizde amaçlarımızı "Tesisat sektörünün ve tesisat mühendisliği meslek alanının en kapsamlı, katılımlı platformunu yaratmak, bu alanda yaşama ve yasal düzenlemelere müdahil olacak bilgi birikimini oluşturmak; sektörle ilgili en yeni bilgi ve teknolojinin paylaşılarak, üretime, hizmete dönüştürüldüğü etkin bir iletişimi sağlamak" olarak belirlemiştik.
İlk kongreden bugüne düzenlediğimiz her TESKON'da sürekli artan katılımcı sayımız, kongrelerimizin niteliğinin sürekli geliştiğini göstermektedir.

Bugüne kadar düzenlediğimiz 8 kongreye toplam 7594 kayıtlı delege katılmıştır. Kongrelerimizde bu güne kadar toplam 426 bildiri sunulmuştur. Kongre bildirilerinin yer aldığı 10 cildi bulan kitap yayın dünyamıza kazandırılmıştır. Tesisat mühendisliği kongrelerimizde 22 panel, 25 kurs, 19 seminer ve 13 sabah toplantısı gerçekleştirilmiştir. Ülkemizde çok az kongre 16 yıl boyunca sürekli gelişen bir izlekte devam edebilmektedir.
TESKON'un başarısında bu platforma inanarak destek veren, katkı ve katılımda bulunan yüzlerce kişi ve kurumun emeği, inancı ve gönüllü çalışması rol oynamıştır.
İlk kongremizden itibaren sektörün ana konuları ve yeni sorunları ilk kez ve etkili olarak Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongrelerinde ele alınmıştır. Bu da kongremize, sektörün öncüsü olma misyonunu yüklemiştir.

İlk kongremiz "tesisat mühendisliği" kavramını tartışmaya açan, giderek mühendisliğin farklı alanlarında "uzmanlaşmanın" ve uzmanlığı belgelendirmenin gerekliliğine vurgu yapan tartışmaların başlangıcını oluşturmuştur.
Odamız, kongre sonuç bildirgeleri doğrultusunda "uzman mühendislik" kavramının yaşama geçirilmesini ve bu alanda meslek odalarının aktif rol almasını her platformda kararlılıkla savunmuştur.
Ülkemizde mühendislik hizmetlerinin kalitesinin artırılmasında Tesisat Mühendisliği Kongrelerinin öncülüğü yadsınamaz.

1993'te Balçova Termal Tesislerinde düzenlediğimiz ilk Ulusal tesisat Mühendisliği Kongremize 491 delege katılmış ve 38 bildiri sunulmuştur. İlk kongremiz sektörde o güne kadar yaşanan en büyük buluşmayı gerçekleştirmiştir.
1995 TESKON'unda "Standartlar ve Yapı Kodları Panelinde" Yapı Denetimi ve İmar Mevzuatında standartlar başlığı ele alınarak ülkemizin bu alandaki eksikliğine ilk kez güçlü bir vurgu yapılmıştır.
1999 TESKON'unda; "Tesisat Mühendisliğinde Personel Akreditasyonu" ele alınmış ve mühendislik hizmetleri niteliğinin yükseltilmesinde "akreditasyon" başlığı açılmıştır.
2001 TESKON'unda ülkemizin yaşadığı büyük deprem felaketi sonucunda yüzleştiğimiz sorunların çözümüne yönelik platform oluşturulması hedeflenmiştir. "Yapı Denetim Mevzuatı ve Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar" yoğun olarak tartışılmıştır.
Yapı denetim konusunda hazırlanan; yetersizliği TMMOB ve Odaları tarafından kanıtlarıyla ortaya konulan ilk "Yapı Denetimi Yasası" iptal edilmiş, ülkemizin ihtiyaçlarına daha uygun ve denetim mekanizmalarında Meslek Odalarının yer aldığı bir yasa taslağının hazırlanması yönünde önerilerimiz siyasi iktidara ısrarla iletilmiştir.
2003 TESKON'unda yapı denetim sürecinin takipçisi olmaya devam edilmiş; mesleki davranış ve etik tartışmaları ele alınmış ve AB sürecinde teknik mevzuat uyum çalışmalarına perspektif oluşturulmaya çalışılmıştır.
2005 TESKON panellerinde "Yetkili/Yetkin/Uzman Teknik Eleman Kanunu ve Mesleki Tanınırlılık" ele alınmıştır. Bu kongremizde elde edilen birikim ve dayanışmayla "Teknik eleman yetkilendirme kanun taslağı" çalışmalarına müdahil olunmuş ve tasarının mühendislere yönelik olumsuzlukları engellenmiştir.
2007 TESKON'unda "Tesisat Sektöründe yapılan Ar-Ge Çalışmaları" üzerinde durulmuş ve teknik eğitimde "Akreditasyon"a yeniden ısrarla vurgu yapılmıştır.
Geçen bu sürede Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongreleri, "Tesisat Mühendisliğinin" uzmanlık alanı olarak tanınmasına ve gelişmesine büyük katkıda bulunmuştur.

Kongremizin bu yılki teması ise "Binalarda enerji performansı" olarak belirlenmiştir. Bildiğiniz üzere Enerji Verimliliği Kanunu 2007 yılında yayımlanarak yürürlüğe girmiş ardından hızla ikincil mevzuat çalışmaları çeşitli bakanlıklarca başlatılmıştır. 2009'un Aralık ayında yürürlüğe girmesi beklenen "Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği" özellikle tesisat mühendisliği uzmanlık alanını doğrudan ilgilendirmekte ve kongremizin bu konuda yapacağı açılımlar büyük önem taşımaktadır.

Değerli Konuklarımız,
TESKON'u bu yıl, küresel krizin ülkemizi etkisi altına aldığı günlerde yaşamaktayız. Kriz özelikle üretim sektörünü ve istihdamı vurmaktadır. Sanayi sektöründe toplam daralma % 30'lara ulaşmıştır. Bazı sektörlerde % 50'leri bulmuştur. İşsizlik rekor düzeyde artmış, reel olarak % 25'lere ulaşmıştır. Bu tablonun daha da kötüleşeceği görülmektedir.
Üyelerimiz bu daralmadan yoğun etkilenen kesimlerin başında gelmektedir. Odamız krizde işlerini kaybeden üyelerimize ücretsiz mesleki eğitimler düzenleyerek, mesleki bilgi ve becerilerini geliştirmelerine ve yeni iş olanakları oluşturmalarına yardımcı olmaya çalışmaktadır. Fakat bu süreç meslek odalarımızın kısıtlı olanaklarıyla aşabilecekleri bir süreç değildir. Krizin doğru ekonomik politikalarla yönetilmesi gerekirken, siyasi iktidar bu konuda ne yazık ki yanlış üstüne yanlış yapmaktadır. Her alanda üretim ve üretimi öngören politikaları tamamen dışlamıştır.

Ülkemiz ekonomik krizle boğuşurken, siyasi yaşamımız da istikrarsızlığa sürüklenmektedir. Genel seçim havasına sokulmuş, plansız, projesiz bir yerel seçim dönemini geride bıraktık. Seçim sonuçları ise ülkemizde kutuplaşmayı getirecek tehlike sinyallerini taşımaktadır.
Halkımız AKP'ye çok ciddi uyarıda bulunmuş, genel seçimde açtığı tüm kredileri geri almıştır. Siyasi iktidarı oluşturan AKP ise seçim sonuçlarını doğru okuyamamaktadır.
Okusaydı, seçimlerin hemen ardından toplumsal kutuplaşmayı keskinleştirecek olaylar birbirini izlemezdi. Ergenekon soruşturması 12. dalgayla Prof. Dr. Türkan Saylan'a ve eğitim kampanyalarına uzanırken hukukun siyasallaştığı korkusu halka yayılmıştır.
Diğer yandan DTP'ye 12 ilde yapılan operasyonlar ve gözaltılar toplumsal barışı zedeleyici tehlikeyi gündeme getirmiştir. AKP, bu polisiye operasyonla, Kürtlerin Meclisteki temsilcisi olan partiye ağır bir bedel ödetmeyi amaçlamış görünmektedir.

Oysa bizler, bu politikanın ağır sonuçlarını geçmişte hep birlikte yaşamıştık. Milletvekillerin meclisten yaka paça atılması, muhatap alınmaması, cezaevlerine tıkılması sorunu çözmemiş, aksine ağırlaştırmıştır. Sorunu bugünden yarına çözmek zor olsa da bugün doğru adımların atılması, Kürtlerin dinlenmesi ve diyalog gerekmektedir. AKP, baskı ve yıldırmayla halkı çaresiz bıraktığını, PKK'ya pirim yaptırdığını ve radikalizmi beslediğini anlamalıdır.

Değerli Konuklarımız,
Tüm bu tabloya karşın Odamız demokrasiden, özgürlükten, adaletten, hukuktan, barıştan, eşitlikten ve üretimden yana duruşunu sürdürecektir. Daha çağdaş, demokratik, aydınlık, kalkınan ve gelecekten umutlu bir ülkenin yolunun bu ilkeleri savunmaktan geçtiğine inanıyoruz.
Bu inançla, uzmanlık alanımızı ve üyelerimizi ilgilendiren her konuda üretmeye devam edeceğiz."

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin KORAMAZ'ın konuşmasının tam metni aşağıdadır:

"Sayın Konuklar,
Sayın Katılımcılar,
Değerli Basın Mensupları,
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu ve şahsım adına hepinizi saygıyla selamlıyorum. IX. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi ve Teskon-Sodex Fuarına hoş geldiniz.
Kısa adıyla Teskon, 16 yıldır tesisat mühendisliği alanındaki bütün gelişmeleri irdeleyen öncü bir etkinlik olmuştur. Bu yıl etkinliğimiz 9 salona yayılmış olup teknik oturumların yanı sıra 5 sempozyum, 11 seminer ve 15 kurs kongremiz kapsamında eş zamanlı olarak yürütülebilmektedir.
Kongremizin 16. yılında süreklilik içinde ulaştığı muazzam boyutu sizlerle paylaşmaktan dolayı mutluyuz.
Dünden bugüne bu kongreye yönelik emek ve katkısı bulunan herkese teşekkür ediyor, emeğinize sağlık diyoruz.

Değerli Katılımcılar,
Kongremizin bu yılki ana teması "Binalarda Enerji Performansı" olarak belirlenmiştir. Bildiğiniz gibi artan enerji ihtiyacımızın ucuz, sürekli ve güvenli bir şekilde karşılanmasında yaşanan sıkıntılar ülkemizin en önemli problemlerinden biridir.
Zira ülkemiz enerji alanında % 75'ler oranında dışa bağımlıdır. 2008 yılında enerji ithalatı için ödediğimiz tutar 48 milyar dolara ulaşmıştır. Bu rakam toplam ihracatımızın % 37'sine karşılık gelmektedir.
Gerekli önlemler alınmazsa yakın bir gelecekte ülkemizin bir enerji dar boğazı ve krizi ile karşı karşıya kalacağı en yetkili kesimlerce ifade edilmektedir.
Sorunun bu boyutlara ulaşmasının temel nedeni, toplumsal nitelikli bir hizmet olan enerji üretiminin basit bir piyasa faaliyeti olarak görülmesi, stratejik bir planlama anlayışının olmamasıdır.

Kamunun enerji yatırımlarından çekilerek, zengin linyit rezervlerimizin, hidrolik kaynaklarımızın, rüzgar, jeotermal, güneş gibi yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızın yeterince değerlendirilememesi ve bu alanlara yatırım yapılmamasıdır.
Sorunların çözümü kamusal bir planlama eşliğinde yerli ve yenilenebilir kaynakların kullanımını esas alan enerji politikalarının uygulanmasından geçmektedir.
Bu politikalarda enerji verimliliği özel bir yer tutmalıdır. Çünkü ülkemizde korkunç boyutlara ulaşan bir enerji israfı söz konusudur. Gerekli teknolojik önlemler alınarak enerji kayıpları giderildiğinde ve enerji içeriği olan atıklar değerlendirildiğinde sanayide % 20, ulaşımda % 15, binalarda % 30'u aşan bir enerji tasarruf potansiyelimiz bulunmaktadır.
Bu rakam güncel enerji fiyatlarıyla 15 milyar doları aşmaktadır. Bu potansiyel değerlendirildiğinde enerji maliyetimizin düşürülmesi yanı sıra fosil yakıtların çevre ve insan sağlığına verdiği zararlar en az düzeye indirilebilecektir. Diğer yandan tasarruf edilen kaynaklarla yapılabilecek yatırımlarla on binlerce insanımıza yeni iş olanakları yaratılabilecektir.

Değerli Katılımcılar,
2 Mayıs 2007 tarihinde yürürlüğe giren Enerji Verimliliği Kanunu ve bu çerçevede geçtiğimiz yıl yayımlanan 5 yönetmelik ile bu konuda önemli adımlar atılmış ve çok sayıda yeni düzenleme ve kural getirilmiştir.
Gücünü Anayasadan alan bir meslek örgütü olarak enerji verimliliği konusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve ilgili kuruluşlarının gösterdiği gayretleri gönülden destekliyoruz.
Odamız yasanın ve ilgili yönetmeliklerinin tasarı aşamasından yürürlük aşamasına kadar tüm süreçte görüş ve önerilerini yetkililerle paylaşmakla kalmamış, uygulama açısından da önemli destek sağlama konusunda kendisini görevli addetmiştir
Zira binaların daha iyi yalıtılması, enerji performansı açısından değerlendirilmesi; yüksek verimli ısıtma ve soğutma ekipmanlarının üretilmesi ve kullanılması; açık sıcak ve soğuk yüzeylerin yalıtılması, atık ısının geri kazanımı; kojenerasyon tekniklerinin kullanımı; bölgesel ısıtma tesislerinin kurulması; enerji verimli ve çevre uyumlu taşıtlar, enerji verimliliği açısından önem taşıyan konulardan bazılarıdır ve bu konular doğrudan makine mühendisliği meslek uygulama alanlarına girmektedir.

Bu nedenle, Tesisat Kongrelerimizin yanı sıra Odamızca her dönem düzenlenen İklimlendirme, Doğalgaz, LPG-CNG Uygulamaları, Enerji Verimliliği, Güneş Enerjisi Sistemleri, Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları sempozyumlarımızda da enerji verimliliği konusu değişik boyutlarıyla irdelenmiş ve konunun tüm taraflarının çağrılı olduğu çalıştaylar düzenlenmiştir.
Bu etkinliklerden süzülen görüşler ışığında bilim insanlarımızın ağırlıklı olduğu bir çalışma grubumuzca hazırlanan Bina Enerji Performansı Değerlendirme Metodu isimli hesap usullerini içeren kapsamlı bir çalışma hazırlanmış ve değerlendirilmek üzere EİE ve Bayındırlık Bakanlığı yetkililerine sunulmuştur.

Odamız, EVK ve bağlı yönetmeliklerde, meslek alanlarımız kapsamındaki faaliyetlerin uzman makina mühendisleri tarafından yapılması hususunda ısrarcı olmuştur. Bu noktada mevzuat düzenleme çalışmaları sırasında işbirliğine açık, katılımcı çalışma anlayışından dolayı başta Genel Müdürlerimiz olmak üzere EİE ve Yapı İşleri Genel Müdürlüğü yetkilileri ve uzmanlarına teşekkür ediyorum.
Yasada Odamız enerji verimliliği alanında danışmanlık, eğitim, etüt ve uygulama hizmetlerini yürütecek şirketlerin belgelendirilmesinde, izlenmesinde, bu alanda çalışacak personelin eğitim ve belgelendirilmesinde yetkili kuruluşlar arasında sayılmıştır. Bu şirketlerde makina mühendisi çalıştırılması zorunlu kılınmıştır.

Değerli meslektaşlarım,
Bildiğiniz gibi meslek içi eğitim ve belgelendirme çalışmaları Odamız faaliyetleri içinde önemli bir yer tutmaktadır. Nitelikli eğitmen kadromuz ve donanımlı eğitim merkezlerimiz ile ülke genelinde 49 noktada aynı anda 2.500 üyemize eğitim sunacak bir alt yapıya kavuşmuş durumdayız. Meslek İçi Eğitim Merkezini kurduğumuz 1998 yılından bu yana düzenlenen merkezi eğitimlerin katılımcı sayısı 44 bini aşmış durumdadır.
Belgelendirme faaliyetleri için Oda bünyesinde oluşturduğumuz Personel Belgelendirme Kuruluşumuz ise 2007 Ocak ayında ilgili AB standardı uyarınca TÜRKAK tarafından akredite edilmiştir. Personel Belgelendirme Kuruluşumuz mekanik tesisat, asansör uygulamaları, gıda güvenliği, iş güvenliği ve motorlu araç tadilatı konularında hizmet sunan üyelerimiz için 11 kapsamda Mühendis Yeterlilik Belgesi düzenlemektedir.

Bu konudaki birikimlerimizi ve alt yapımızı enerji verimliliği konusunda yürütülecek çalışmalara da yansıtmak kararlılığındayız. Bu alanda çalışacak mühendisleri eğiterek enerji yöneticisi sertifikası verebilmek için öncelikle EMO ile işbirliği yaparak MMO yönetimi altında ortak bir "Enerji Verimliliği Koordinatörlüğü" oluşturduk. Isı konusunda Intervalf ve elektrik konusunda Siemens eğitim faaliyetlerimiz için laboratuarlarını bizlerin kullanımına sundu. Her iki firma yetkililerine bu konudaki duyarlılıklarından dolayı teşekkür ediyorum.
Bu alanda yetki almak üzere hazırladığımız başvuru dosyamızı 1 Nisan 2009 tarihinde EİEİ'ye iletmiş bulunuyoruz. Başvurumuzun en kısa sürede sonuçlandırılmasını bekliyoruz.

Değerli Katılımcılar,
Mevzuat hazırlık süreçlerinde gerek yurt çapındaki yaygınlık ve gerekse bu alandaki uzmanlıkların henüz ülkemizde olgunlaşmaması nedeniyle bazı zayıflıkların olabileceğini düşünerek, Enerji Verimliliği Danışmanı şirketlerin Odalarımıza kayıtlı Serbest Müşavirlik Mühendislik Büroları kapsamında izlenmesini önermiştik. Böylece bu konuda hizmet alacak kuruluşların, meslek disiplini çerçevesinde de korunması için Odalarımızın bir filtre görevi görmesini amaçlamıştık.

Ancak bu önerimiz kabul görmedi. Yine de ilgili kamu kuruşlarının bu yönde bir destek ihtiyacı olduğu takdirde yardıma hazır olduğumuzu ve bu konuda istemimizin yerine getirilmesi için yönetmelik değişikliği noktasında talepkar olmaya devam edeceğimizi burada belirtmek isterim.
Önerilerimizin bir bölümü ilgili çalışmalara yansımasa da bu yasa ve yönetmelikler bu haliyle de önemli bir başlangıcı ifade etmekte, meslektaşlarımızın hizmetine daha fazla başvurulacağı bir döneme işaret etmektedir.

Değerli Katılımcılar,
Tesisat sektörü üzerine tespitlerimizi de kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum.
İki yıl önce burada "Ülkemizde tesisat sektörü kararlı bir gelişme çizgisi gösterememekte, küreselleşmenin getirdiği sorunlar büyümektedir. Bu eşitsiz rekabet koşullarında KOBİ niteliğindeki firmalarımız ya üretimlerini durdurmakta ya da büyük firmalara fason üretimle düşük kâr marjlarıyla imalat yapmaktadır. Yatırım malları ithalatında korumacılık faktörüne öncelik verilmemesi, yetersiz teşvikler ve düşük döviz kuru politikalarından dolayı, büyük firmalarımız ise giderek artan oranda ithalata yönelmektedir. Tesisat mühendisliğinde istihdamın giderek azaldığı, küçük mühendislik büroları olarak örgütlenmiş hizmetlerin yaşama şansının azaldığı bir dönemden geçiyoruz. Planlı sanayi politikalarının olmaması, tutarsız ihracat politikaları, tek taraflı olarak imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması bunun en önemli nedenleridir" demiştim.

Bugün küresel krizin de etkisiyle durum çok daha vahimdir. Artık, her güne üretim düşüşü istatistikleri, kapanan işyerleri ve yeni işsizlik haberleriyle uyanıyoruz.
İşsizlik ve küçülmede dünya ikinciliğine yükselen ülkemizde sektörün yatırım, büyüme, kapasite kullanımı, sanayi üretim endeksi, ihracat, istihdam gibi temel göstergelerinin tamamı önemli bir eksi doğrultu içindedir.
Sektördeki yatırımlar, geçen yılın Mart ayına göre bir yıl içinde % 45 oranında azalmıştır. Toplam sektör sabit sermaye yatırımlarının üçte biri yabancı sermayeye geçmiş, önemli tesislerimiz yabancılara satılmıştır.

2008 yılı verileriyle 700 milyon dolar ihracat gerçekleştirilirken ithalat 1,6 milyar dolar, olarak gerçekleşmiş ve dışa bağımlılık daha da perçinlenmiştir. Sektörün yüksek katma değerli mal ihracatı oranı ise % 4,3 gibi düşük bir düzeyde kalmıştır.
Geçen yılın mart ayına kıyasla sektörün Pazar hacmi % 30 oranında küçülmüş ve sektörde işsizlik oranı % 18'ler seviyesine ulaşmıştır. Meslektaşlarımızın da içinde olduğu her 5 çalışandan biri işini kaybetmiştir.

Değerli Katılımcılar,
Daha düne kadar yere göğe sığdırılamayan serbest pazar ekonomisi iflas etmiş ve tüm dünyada ekonomiye devlet müdahaleciliği yeniden gündeme alınmıştır.
Bu koşullara bile direnmek ve ayakta kalmak olanaklıdır. Ülkemizin kaynakları, küresel güçlerin baskısından bağımsız bir şekilde değerlendirildiğinde, bilimi ve teknolojiyi esas alan, AR-GE ve inovasyona ağırlık veren, yerli yatırımcıyı özendiren ve koruyan, devletin ekonomideki yönlendiriciliğini artıran, dış girdilere bağımlı olmayan, öznesine sosyal devlet anlayışını oturtan, istihdam odaklı ve planlı bir kalkınmayı öngören politikalar uygulandığında, durum değişecektir.
Çözüm için tüm dünya müdahaleci seçenekleri tartışırken, Türkiye bu boyuttan yoksun kalmamalıdır. Kongremizin bu yönde öneriler geliştirmesi, sektörümüz için de, Türkiye için de elzemdir.

Sevgili Katılımcılar,
Son olarak kongremize katkıda bulunan kurum ve kuruluşlar ile oturumlarda yer alacak değerli konuşmacılara, düzenleme, danışma ve yürütme kurulları ile sempozyum sekretaryasına, İzmir Şube Başkan, Yönetim Kurulu ve çalışanları ile delege ve izleyicilere Oda Yönetim Kurulu adına içtenlikle teşekkür ediyorum.
Karanlığa karşı aydınlığı, baskıcı ve otoriter yönetim anlayışlarına karşı demokrasi ve özgürlükleri, ırkçılık ve milliyetçiliğe karşı barış içinde bir arada yaşama kültürünü, tek değerin daha fazla kâr etmek olduğu piyasa toplumuna karşı, eşitliği ve adaleti temel alan, üreten, sanayileşen, hakça bölüşen bir Türkiye özlemiyle, kongremizin başarılı geçmesini diliyor, Oda Yönetim Kurulumuzun saygılarını sunuyorum."

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet SOĞANCI'nın konuşmasının tam metni aşağıdadır:

"Hepinizi TMMOB Yönetim kurulumuz adına sevgiyle, saygıyla, dostlukla selamlıyorum.
Odamızın düzenlemiş bulunduğu 9. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresinde burada aranızda bulunmaktan büyük bir onur duyduğumu öncelikle belirtiyorum.
1993 de başlatılmış ve iki yıllık aralarla her türlü koşullara rağmen bugüne, dokuzuncusuna gelmiş bu tesisat mühendisliği kongrelerimizin, TESKON'un başlatıcılarına, sürdürücülerine, bugüne getirenlere, kongrelerimizde görüşlerini bizimle paylaşan bilim insanlarına, uzmanlara, üniversitelerimize, başından beri destek olan sektör derneklerimize, İzmir Şubemizin o günden bu güne görev almış yöneticilerine, etkinliklerimizin tamamında görev alan şube çalışanı arkadaşlarıma, etkinliklerimizin eli, ayağı, kolu, gözü olan öğrenci arkadaşlarıma ve katılımlarınızla bu etkinliğimizi geliştiren, büyüten siz tesisat mühendisi meslektaşlarıma en samimi duygularımla çok teşekkür ediyorum.

Tesisat Mühendisliği kongrelerimiz; örgütümüzün, Makina Mühendisleri odası örgütlülüğünün yüz akı bir etkinlikler dizisidir. Odamız şüphesiz sizlerden gelecek taleplerle bu diziyi devam ettirecektir. Ve işte bugün de düzenleme kararlarının alınışının onsekizinci yılında da bir aradayız.

Sevgili arkadaşlar,
Bahsedildiği üzere Tesisat Kongrelerimizin temel amacı tesisat mühendisliğinin ülkemizdeki gelişimine katkı sağlamaktır. Tesisat Mühendisliği ve etkileşim içinde olan diğer alanlarda, yeni bilgi ve teknolojinin paylaşılması, yaygınlaşması; Tesisat Mühendisliğinin temel ve uygulamalı alanlarında bilimsel ve teknolojik gelişmelerin sunulması ve tartışılması; Tesisat Mühendisliğinin ülkemizdeki gelişimi ile ilgili diğer alanlardaki etkileşimlerin eğitim, araştırma, yasal mevzuat, yönetim, profesyonel gelişme vb alanlarda sunulması ve tartışılması bu kongrelerimizin temel hedefleridir.
Kongremizin bu yılki teması ise "Binalarda Enerji Performansı" olarak belirlenmiştir. Tema ile ilgili ve Tesisat Mühendisliği Kongrelerimizin gelişimi ile ilgili Şube ve Oda Başkanım gerekli olanları özlü bir şekilde anlattılar. Benim de bu kongrelere ilişkin birkaç cümlenin altını çizmem gerekiyor.

Çok mütevazı olmaya gerek yok. Tesisat Mühendisliği kongrelerimizin hem örgütlülüğümüze yönelik, hem sektöre yönelik, hem de tesisat mühendisi arkadaşlarımıza yönelik çok yönlü yararları olduğu bir gerçek.
Artık herkes kabul etmektedir ki; bu kongrelerimizin yarattığı durum ile bu ülkede tesisat mühendisliği kavramı anlamlı bir yere oturmuş ve görünür, bilinir bir aşamaya gelmiştir.
Bu kongrelerimizde sunulan bildiriler, kongrelerimizde yapılan kurslar ve seminerler ile tesisat mühendisliği alanında bilgiler tüm tesisat mühendisleri için erişilebilir ve ulaşılabilir olmaktadır.

Bugün Odamız yayını olarak tesisat mühendislerinin kullanımına sunulan; Sıhhi Tesisat Proje Hazırlama Esasları, Psikometri, Kızgın Sulu, Kızgın Yağlı, Buharlı Isıtma Sistemleri, Soğutma Tesisatı, Klima Tesisatı, Havalandırma Tesisatı, Havuz Tesisatı, Doğal Gaz İç Tesisatı, LPG Tesisatı, Otomatik Kontrol Tesisatı, Basınçlı Hava Tesisatı, Kalorifer Tesisatı, Yangın Söndürme Sistemleri, Atık Su Arıtma Tesisi, Dökme LPG Sistemleri, Sulama Tekniği, Yalıtım, Yanma ve Bacalar kitaplarımızın karar alma süreçleri bu tesisat kongrelerimiz aracılığı ile gerçekleşmiştir.

Tesisat Mühendisliği kongrelerimizde yapılan tartışmalar ve görüş alış verişleri ile tesisat mühendisliğinde uzmanlık, uzmanlığın gerekleri ve belgelendirmenin şekilleri birlikte karar alınan, katılımcı bir çalışma tarzıyla oluşturulmuştur. Az önce Oda Başkanımızın ayrıntılandırdığı şekli ile Odamız çalışmaları içinde önemli bir yer tutan meslek içi eğitim ve belgelendirme çalışmaları ve Personel Belgelendirme Kuruluşumuzun temelleri tesisat mühendisliği kongrelerimizdeki tartışmalarımızla atılmıştır.

Öte yandan tesisat sektörünün sorunlarının tespiti, çözümlerinin ne olabileceği gene tesisat kongrelerimizde tartışılmıştır. Sonuç bildirilerimiz tesisat mühendisliğinin ve tesisat sektörünün manifestosu durumundadır.
Bunları bilmemiz gerekiyor.
Dokuzuncu kongremiz de Odamızın tesisat mühendisliği alanındaki çalışmalarının bir ara durağı olarak algılanmalıdır. Ben eminin, bu kongrelerimiz tesisat mühendislerinin talebi doğrultusunda Odamız tarafından sürdürülecektir.

Sevgili arkadaşlar,
Şüphesiz bir meslek alanının ve mesleğin bağlı olduğu sektörü yaşanılan dönemin sorunlarından ayrı tutarak konuşma yapmak çok anlamlı olmuyor.
Oda Başkanım konuşmasında sektörün içinde bulunduğu durumları, ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu sorunlarla ilişkilendirerek Odamızın görüşleri ile birlikte aktardı.
Birliğimiz mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ülkemizdeki mühendisleri, mimarları ve şehir plancılarını temsil etmektedir. Onların hak ve çıkarlarını halkımızın çıkarları temelinde korumak ve geliştirmek, mesleki, sosyal ve kültürel gelişmelerini sağlamak ve mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarının zeminini yaratmakla görevlidir. Bu amaçla mesleki alanlarıyla ilgili gelişmelerin ve politikaların sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarını derinlemesine kavramak, yorumlamak ve toplumu bilgilendirmek; bu politikaların toplum yararına düzenlenmesi için öneriler geliştirmek ve bunların yaşama geçirilmesi için mücadele etmek zorundadır.

Bugünün dünyasına ve ülkemizin bu gününe bir meslek örgütü sorumluluğumuzla baktığımızda güzel sözler söylemek ne yazık ki, kolay olmuyor:
Kapitalist küreselleşmenin sonuçları bugün ortadadır: 1 milyar kişinin günde 1 dolardan az kazandığı, dünya nüfusunun zengin % 2'sinin dünya servetin yarısına el koyduğu bir dünyada yaşıyoruz. Kuzey ile güney arasındaki, kadın ile erkek arasındaki, varsıllarla yoksullar arasındaki fark gittikçe açılıyor. Ülkemizde de yoksulların daha fazla yoksullaştığı, siyasal yapıda pek çok değişimin gerçekleştiği biçimde yaşanan süreç, kapitalist küreselleşmenin küresel kriziyle karanlık yüzünü bir kez daha gösterdi.
Küresel mali kriz tüm müdahalelere rağmen önü alınamaz bir şekilde derinleşiyor. Kapitalist küreselleşme sürecinin sonunu işaret eden bu krizle birlikte, kapitalizmin geleceği de tartışmalı hale geliyor. Neo-liberalizmi tartışılmaz ve geri döndürülemez kaçınılmaz bir süreç olarak gösterenler dahi, neo-liberalizme karşı alternatif arayışlarına giriyorlar.
Küresel ekonomiyle yakın bağları olan hiçbir ülke bu krizden zarar görmeden kendisini kurtaramayacak. Özellikle Türkiye gibi kendi kaynaklarını kullanamayan, emperyalizme bağımlı ülkeler bu krizden daha da fazla etkilenecek.

İşsizlik rekorları kırılıyor bu ülkede. Yoksulluk ve sefalet almış başını gidiyor. Kapitalist küreselleşmenin küresel krizi emekçileri teğet geçmiyor. Zenginler krizi fırsata çevirip zenginliklerine zenginlik katarak yaşamaya devam ediyorlar. Adaletsizliğin adaletsizlik olarak, açlığın açlık olarak sürüp gitmesini sağlamak için kapitalist küreselleşmenin bu düzenini korumaktan söz ediyorlar.

Sevgili arkadaşlar,
Adalet olmayınca barış da olmuyor. Demokrasi, özgürlük ve hukuk herkes için olduğunda gerçek manada anlam kazanabilir. Konu kendisi olduğunda halen, üzerimizde baskı var, diye mazluma oynayanların, aslında zalim bir muktedir oldukları gerçeğini biz çok iyi biliyoruz.
Görülüyor ki çetelerle, kirli ilişkilerle, suç örgütleriyle, faili meçhullerle, katliamlarla yönetilmiş bu düzen; insanımıza baskı, zorbalık, ölüm, açlık, işsizlik ve sefaletten başka bir şey sunmuyor. Bu ülkenin kahredici kaderini değiştirerek insanımızın eşit ve özgür bir ülkede bir arada, kardeşçe yaşamasının yollarını mühendisler birlikte bulmalılar. Bunu kimseden bekleyemeyiz. Yollar ancak biz yürürsek açılır ve gelecek ancak biz onu değiştirebilirsek bugünkünden daha güzel olabilir. Bu anlamda tesisat mühendislerinin odamız örgütlülüğünde daha fazla bir araya gelmesi ve örgütlenmeyi geliştirilmesi kendimiz için, halkımız için çok önemli bir zorunluluk. "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimiz" sözü şimdi çok daha önemli. Bilimi ve teknolojiyi insanla buluşturan bir mesleği yapanların bunun anlamının farkında olduklarını biliyorum.

Sevgili arkadaşlar,
Bitirirken, savaşın değil, barışın ve kardeşliğin dilinin hakim olduğu, emekten ve halktan yana bir ülke özlemiyle hepinizi sevgiyle, saygıyla, dostlukla selamlıyorum."
Açılışta konuk konuşmacı olarak BACADER, DOSİDER, ESSİAD, ISKAV, İSKİD, İZODER, POMSAD, TTMD, İZTO, EBSO yetkililerinin konuştuğu etkinlik dört gün sürecek.

Kongre; T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, BACADER-Baca İmalatçıları ve Uygulamacıları Derneği, DOSİDER-Doğal Gaz Cihazları Sanayicileri ve İş Adamları Derneği, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, EBSO-Ege Bölgesi Sanayi Odası, ESSİAD-Ege Soğutma Sanayicileri ve İş Adamları Derneği, İSKAV-Isıtma Soğutma Klima Araştırma ve Eğitim Vakfı, İSKİD-İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği, İZODER-Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği, İZTO-İzmir Ticaret Odası, POMSAD-Türk Pompa ve Vana Sanayicileri Derneği, TTMD-Türk Tesisat Mühendisleri Derneği, UHE-Ulusal Havuz Enstitüsü Derneği, Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Harran Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Kocaeli Üniversitesi, Trakya Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi tarafından destekleniyor.