TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI 42. OLAĞAN GENEL KURUL SONUÇ BİLDİRGESİ YAYINLANDI

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
İstanbul Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

14 Nisan 2008

TMMOB Makina Mühendisleri Odası 42. Olağan Genel Kurulu 12-13 Nisan'da Ankara'da DSİ Genel Müdürlük Konferans Salonu'nda toplanmıştır. 69 bin üyesi, 7.500 öğrenci üyesi, 51 il, 32 ilçe temsilciliği, 16 mesleki denetim bürosu 1.500'ü aşkın işyeri temsilcilikleri ile örgütlü Odamızın 42. Genel Kurulu sonunda aşağıdaki görüş ve önerilerin kamuoyuna duyurulması kararlaştırılmıştır.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası 42. Olağan Genel Kurulu 12-13 Nisan‘da Ankara‘da DSİ Genel Müdürlük Konferans Salonu‘nda toplanmıştır. 69 bin üyesi, 7.500 öğrenci üyesi, 51 il, 32 ilçe temsilciliği, 16 mesleki denetim bürosu 1.500‘ü aşkın işyeri temsilcilikleri ile örgütlü Odamızın 42. Genel Kurulu sonunda aşağıdaki görüş ve önerilerin kamuoyuna duyurulması kararlaştırılmıştır.

 

TMMOB Makina Mühendisleri Odası
42. Olağan Genel Kurul Sonuç Bildirgesi
(13.04.2008)

TMMOB Makina Mühendisleri Odası 42. Olağan Genel Kurulu 12-13 Nisan‘da Ankara‘da DSİ Genel Müdürlük Konferans Salonu‘nda toplanmıştır. 69 bin üyesi, 7.500 öğrenci üyesi, 51 il, 32 ilçe temsilciliği, 16 mesleki denetim bürosu 1.500‘ü aşkın işyeri temsilcilikleri ile örgütlü Odamızın 42. Genel Kurulu sonunda aşağıdaki görüş ve önerilerin kamuoyuna duyurulması kararlaştırılmıştır.
Küresel sermayenin, gelişmekte olan ülkelerin ekonomik yapılarını hegemonyası altına aldığı, sermayenin sözcüleri olan IMF ve Dünya Bankası gibi kurumların kendi programlarını bu ülkelere dayattığı her zamankinden daha çok görülmektedir. Bu süreç 11 Eylül‘den sonra daha da hızlandı. Dünyanın jandarmalığına soyunan ABD özellikle enerji kaynakları üzerinde hegemonya sağlamak için dünya halklarına saldırılarını artırmaktadır.
Bu gelişmeler, Afganistan ve Irak işgallerini bir kez daha kamuoyunun gündemine taşıyarak Lübnan ve İran‘a karşı askeri saldırı politikalarını gözler önüne sermiştir. Her ekonomik bunalım ABD ve AB güçlerini pervasızlaştırmakta, saldırganlaştırmakta, dünya halklarını da emperyalizme karşı duyarlı bir mücadeleye itmektedir. ABD‘nin jandarmalık yaptırmak için Büyük Ortadoğu Projesiyle gündeme getirdiği ve ılımlı İslamın iktidar olduğu kendine bağlı devletler oluşturma çabaları ülkemizi büyük bir kaosun içine yuvarlamaktadır.
Türkiye‘de egemen sınıflar ve onların taşeronu AKP Hükümeti, kapitalist küreselleşme ve neo-liberal politikalar ekseninde, bir kez daha iman tazelemiş, yeni ekonomik politikaların stratejisini IMF‘nin ellerine bırakmış, her alanda özelleştirme, kuralsızlaştırma ve ticarileştirmeyi emekçilerin sırtına yükleyerek, dışa bağımlı yapıyı pekiştirmiştir.
Ülkemizde sınai yatırımlar durmuş, KOBİ‘lerin önemli bir kısmı pazardan çekilmiş, işsizlik kronik bir sorun haline gelerek toplumsal ve hukuki haksızlıkları derinleştirmiştir. Üyelerimiz de bu girdabın içinde mesleki, ekonomik ve sosyal tatminsizlikler ile karşı karşıyadır. Ülkeyi IMF‘ye teslim edenler, meslektaşlarımızı da işsizliğe, düşük ücrete, meslek alanı dışında çalışmaya ve beyin göçüne zorlamaktadırlar.
Suni anayasa tartışmaları ile; laik, demokratik, sosyal hukuk devletine dayalı, eşitlikçi bir anayasa yerine toplumsal uzlaşı aranmaksızın türbancı ve piyasacı bir anayasa dayatılmaktadır. Türban yeniden ülke gündemine getirilmekte, üniversitelerde cepheleşmeler yaratılarak öğrenci ve öğretim üyeleri kaos ortamına çekilmektedir. Bu kaos içinde gündemde bulunan ve geçmişte büyük tartışmalar ortaya çıkaran Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasaları ile çalışanların hakları budanmak istenmekte, halkımızın sağlığı piyasa koşullarının insafına terk edilmektedir. Bu arada siyasi iktidar; çıkmaza giren, cari açığı büyüyen, dışa bağımlılığı ve 450 milyar dolara yaklaşan iç ve dış borçları ile yeni rekorlara koşan ekonomiyi kağıt üstünde düzenlemeye kalkmakta, bir gecede GSMH‘yi büyüterek, milli geliri kişi başına 3.000 dolar artırmaktadır. İnsanımızı hiçe sayan bu uygulamalar, emekçilerin mücadelesinin haklılığını açıkça ortaya koymaktadır.
Yine meslek alanlarımızı yakından ilgilendiren Yabancılar Yasası demoklesin kılıcı gibi TBMM gündeminde tutulmaya devam etmektedir.
2001 yılından beri izlenen ekonomik politikalar ülkemizi ucuz işgücü deposu olarak görmekte, her türlü sağlıksız ve güvenliksiz koşullarda işçilerin çalıştırılmasına yol açmaktadır. Bu koşullarda çalışan işyerlerinde Tuzla tersanelerinde olduğu gibi pek çok iş cinayeti meydana gelmektedir.
AKP hükümeti hukuksuzluklarına devam etmekte, Cargill örneğinde olduğu gibi firmalara özel af yasaları çıkarmaktadır. Bu hukuksuzluklar son anayasa değişikliklerinde de tekrar gündeme gelmiştir.
1980 öncesi ve sonrası dönemde gerçekleşen saldırı ve katliamların derin acısını yaşamış olan ülkemiz, yakın dönemde gerçekleşen bombalı, silahlı, bıçaklı saldırı, suikast ve katliamlar ile bir kez daha sarsılmıştır. Her bir olayın ardından yakalanan bir kaç kişi ile sınırlı tutuklama ve yargılamalar henüz toplum vicdanının rahatlamasını sağlamamıştır. Saldırı ve katliamların ardındaki çete tipi örgütlenmelerin her türlü bağlantıları ile ortaya çıkarılması ve sorumlularının adalete hesap vermesinin sağlanmasına yönelik mücadele verilmesi, toplumsal ilişkilerde tehlikeli bir şekilde gelişmekte olan "linç kültürü" ve "darbe çığırtkanlığı"nın önlenmesi açısından demokrasi güçlerinin önünde ertelenemez bir görev olarak durmaktadır.
Bu noktada TMMOB Makina Mühendisleri Odası 42. Olağan Genel Kurulu, emperyalizme, ülkeyi küresel kapitalizmin çıkarlarına peşkeş çekmeye ve ulusal onuru yok etmeye karşı mevzileri savunma ve başka bir dünya kurma mücadelesinin içinde olduğunu vurgulamaya kararlıdır.
Genel Kurulumuz, IMF ve Dünya Bankası politikaları karşısında, bu ülkenin emekten ve halktan yana güçlerinin kararlılığını, mücadele azmini, birlik ve dayanışma bayrağını yükseltme iradesinin önemini bir kez daha dile getirmektedir.
Ortadoğu‘yu kan gölüne çeviren ve silah tekellerine arka çıkan küreselleşmenin saldırgan politikalarına karşı, dünyanın hemen her bölgesinde ciddi mücadeleler yürütülmektedir. Güney Amerika ülkeleri ciddi bir ekonomik ve siyasi dönüşüm mücadelesi vermektedir. Dünya halkları, barıştan, emekten ve demokrasiden yana kitlesel ağırlıklarını ortaya koymakta ve geleceğin aydınlık günlerinde "yeni bir dünya" umudunu tazelemektedirler.
Güneydoğu‘da gerçekleşen her türlü kışkırtma ve saldırı, özellikle etnik/milliyetçi çatışmaların gündeme gelmesini körüklemektedir. Bölgede ekonomik, toplumsal ve kültürel haklar sağlanmadan çözümün gelmesi zor görünmekte, sağduyunun ve barışın egemen olması için gayretlerin sürdürülmesi gerekmektedir.
Yukarıdaki saptamalardan hareketle, TMMOB Makina Mühendisleri Odası 42. Genel Kurulu aşağıda belirtilen çalışma ilkeleri ve çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaşmaktadır.

· Makina Mühendisleri Odası, yeni çalışma döneminde de, ana yönetmelik ve yönetmelikleri, çalışma anlayış ve ilkeleri ve üyelerinden aldığı güçle, emekten, barıştan, eşitlikten, özgürlükten, demokrasiden yana, her türlü gericiliğe, ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı "bir arada yaşamı" savunarak her türlü güçlüğe, olumsuz ve haksız tüm dayatmalara karşı direnmesini sürdürecektir.

· Odamız çalışma anlayışı doğrultusunda gerçekleştirdiği etkinliklerle oluşturulan platformlarda, meslek-meslektaş sorunlarının tartışıldığı, ülkenin temel sorunlarına ilişkin görüşlerin ortaya konulduğu ve katılımcılığı temel alarak yürüttüğü çalışmalarını devam ettirecektir.

· Odamız planlı bir kalkınma ve istihdam odaklı sanayileşmeden, etkin ve yatırım kararları ile bütünleşmiş mühendisten, bilim, Ar-Ge ve teknolojik gelişmeden yana bir ülke ile kendi kaynaklarına-birikimlerine dayalı bir ekonominin mümkün olduğu inancını taşımaya kararlılıkla devam edecektir.

· Küreselleşme süreç ve politikalarının, ekonomik, toplumsal, politik ve kültürel vs. tüm alanlardaki yıkım ve tahribatlarına karşı, öncelikle stratejik öneme haiz, tüm sektörlerde ulusal politikalar oluşturulmalıdır.

· Dünya Bankası, IMF ve benzeri kuruluşların dayattıkları ekonomik ve sosyal politikalarla üretimi, yatırımı, sanayileşmeyi, bilim ve teknolojiyi saptıran, mühendisi ve çalışanı ile halkı dışlayan uygulamalar terk edilmeli, kamu yararını ön plana alan bir planlama esas alınmalıdır.

· Yine bu kuruluşların empoze ettikleri "yapısal uyum ve istikrar programları" reddedilerek, kendi ulusal irademizi egemen kılan politikalar üretilmelidir.

· Sağlık ve eğitimin temel insan hakları olduğu esas alınarak, her türlü özelleştirmeye son verilmeli, yeni sağlık ve güvenlik yasası çalışan lehine ve kamu yararına düzenlenmelidir.

· Eğitim, ilköğretimden üniversiteye kadar parasız, eşit, bilimsel, demokratik ve fırsat eşitliğine uygun olmalıdır.

· Anayasa‘ya alelacele konulan ve üniversitelerde yapay bir ortamın koşullarını hazırlayan, kavga ve kaosu körükleyen "türban" düzenlemesi kaldırılmalı, üniversitelerde özerk ve katılımcı bir eğitim düzlemi sağlanmalıdır.

· Ulusal bilim ve teknoloji politikalarının gerçekleştirilmesi için ilgili tüm kurumların eşgüdümünü sağlayacak çalışmalar yapılmalı, sanayide Ar-Ge ve inovasyona ilişkin alt yapının kurulması da bu çerçeve içinde ele alınmalıdır.

· Mühendislik eğitim ve öğretim programları çağdaş teknolojiye ve bilim politikalarına uygun olarak yeniden düzenlenmelidir.

· 12 Eylül Anayasası ve AKP tarafından hazırlanan yeni Anayasa Taslağı yerine, tüm toplumsal ve siyasi oluşumların katılımının sağlandığı, eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik yeni bir Anayasa yapılmalıdır.

· Anti demokratik siyasi partiler ve seçim yasaları değiştirilmeli, dokunulmazlıklar kaldırılmalıdır.

· Tüm kamu kuruluşları ile belediyelerin ticari şirketlerindeki gerici kadrolaşma uygulamaları durdurulmalı, BİT‘ler (Belediye İktisadi İşletmeleri) tasfiye edilmelidir.

· Tüm şoven yaklaşımlarla, emperyalizmin çıkarlarına hizmet edecek, etnik kökenlerine göre insanları ayırıp birbirine kırdıracak her türlü uygulamaya, şiddete yönelik faaliyetlere; barış, demokrasi ve halkların kardeşliğini sabote edecek davranışlara karşı çıkılmalıdır.

· Ülkemizin Kürt sorunu ve etnik milliyetçilik temelinde kamplaştırılmasına karşı çıkmak, etnik ayrım ve düşmanlıklara prim vermeyerek bir arada kardeşçe yaşamı savunmak, terörü ve provokasyonları lanetlemek, silahların bırakılmasını istemek ve sağduyulu demokratik yaklaşımları egemen kılmak sorumluluğuyla davranılmalıdır. Ekonomik ve toplumsal reformlar ve toprak reformu kalıcı olacak bir yapıda çözümlenmelidir. Bu konuda toplumun her kesimini kapsayacak bir çalışma sürdürülmelidir.

· İşsizliği ve borçlarımızı artıran, ülkemizi yoksullaştıran, IMF patentli sadaka ekonomisi yerine, sanayiinin planlı olarak kalkınma ve refahı sağlayacak biçimde geliştirilmesi, istihdam odaklı olması, yatırımların özellikle makina imalat sanayinde ve yüksek katma değerli üretim alanlarında yoğunlaştırılması teşvik edilmelidir.

· İmalat sanayinin yüksek ve orta ileri teknoloji gruplarına yönlendirilmesi, ihracatın bu alanlarda yüksek katma değerli ürünlerde geliştirilmesi sağlanmalıdır.

· Dış ticaret açığını artıran bir ithalat politikasını önleyecek ve ara malı ve yatırım mallarını üretecek yatırımlara öncelik vererek bir planlama yapılmalı ve teşvik edilmelidir.

· Standart dışı ve enerji yoğun teknolojilerin ithal edilmesi önlenmeli, mevcut tesislerde enerji verimliliğini artıracak modernizasyonlar yapılmalıdır. Keza bu bağlamda çevreyi koruyacak, çevre dostu teknolojiler uygulanmalıdır.

· Ülkemize dayatılan ve fosil kaynak yakıtları esas alan dışa bağımlı enerji politikaları terk edilmeli, yenilenebilir, yerli enerji santralleri ile hidroelektrik esaslı santrallere öncelik verilmelidir.

· Yeniden gündeme gelen nükleer enerji santrallerinin ihalesi durdurulmalı ve uygulamadan vazgeçilmelidir.

· Ülkemizin tarihi, kültürel ve doğal varlıklarını yok etme pahasına yapılmak istenen maden ve enerji tesislerine dur denmelidir. Kazdağları, Bergama, Fırtına Vadisi, Alianoi, Munzur, Hasankeyf ve diğerleri bizim değerlerimizdir, korunmalıdır.

· Kamu planlamasına, kamu yatırım, üretim ve kaynak kullanımına karşı çıkan, yatırımların gecikmesine ve aksamasına neden olan özelleştirme uygulamalarından vazgeçilmelidir.

· Ulusal ulaşım master planı hazırlanırken, karayolu yerine demiryolu ve deniz yolu taşımacılığının geliştirilmesi için çaba gösterilmelidir, her zaman toplu taşımacılıktan yana olunmalıdır.

· AB teknik mevzuatının ülkemiz iç hukukuna yansıtılması sürecinde, sanayimizin korunması ve desteklenmesi için yasal düzenleme ve uygulamalarda TMMOB ve bağlı Odaların görev almalarını sağlayacak zemin oluşturulmalıdır. Odamızın uzmanlık alanlarında Onaylanmış Kuruluş olarak faaliyet göstermesi ve hizmeti öncelikle KOBİ‘lere ulaştırması gerçekleştirilmelidir.

· Meslek yaşamında kadın mühendislerin karşılaştığı sorunlar ele alınarak, her türlü cinsiyet ayrımcı tavırlara karşı çıkılmalıdır. Kadın istihdamının ve eğitiminin artırılması sağlanmalıdır. Kadına yönelik din, töre, namus ve feodal kültürden kaynaklanan her türlü maddi manevi şiddetin son bulması için çalışma yapılmalıdır.

· Küreselleşmenin emeği baskı altına alan stratejilerine karşı, istihdam bir hak olarak alınmalı ve artırılmalı, çalışma koşulları iyileştirilmelidir.

· Kamu çalışanlarının özlük hakları, ekonomik ve demokratik hakların kazanımının bir parçası olarak görülmeli, grevli toplu sözleşmeli sendika hakkının önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır.

· Tüm çalışanların 12 Eylül Anayasası ile gasp edilen örgütlenme ve sendikalaşma hakları yeniden verilmelidir. Rüşvet ve yolsuzluğa dayalı ilişkiler açığa çıkarılmalı, cezalandırılmalı, bir daha olmaması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

· Ülkemizde kayıt dışı ekonominin ulaştığı boyutlarda ekonomik ve sosyal yaşamın kayıpları dikkate alınarak, acil yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir.

Yukarıda sıralanan taleplerimizin gerçekleşmesi için, örgüt birimlerimizle, emek ve demokratik kitle örgütleri ile ilişkilerimiz geliştirilerek çalışmalar sürdürülecektir.
Amacımız çağdaş, eşitlikçi, özgür, demokratik, sanayileşmiş ve kalkınmış bir Türkiye‘ye ulaşma yolunda birlikte üretmek ve birlikte paylaşmak anlayışı ile daha etkin ve daha güçlü bir Makina Mühendisleri Odası olmaktır.

Yaşasın MMO Örgütlülüğü!
Yaşasın TMMOB Örgütlülüğü!

TMMOB
MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI