AYNI HATALARI TEKRARLAYIP FARKLI SONUÇLAR BEKLEMEK!
Afetler Değil, Kamusal Önceliği Olmayan Politikalar ve Uygulamalar Can ve Mal Güvenliğini Tehdit Ediyor.
AYNI HATALARI TEKRARLAYIP FARKLI SONUÇLAR BEKLEMEK
Afetler Değil, Kamusal Önceliği Olmayan Politikalar ve Uygulamalar Can ve Mal Güvenliğini Tehdit Ediyor.
Geçtiğimiz yıl yaşadığımız afetlerin tekrarını bu yıl bir kez daha üzülerek yaşıyoruz. Sorunu yaratan gerekçeler düzeltilmediği sürece farklı sonuçlar elde etmek beklenmemelidir. Bu nedenle; geçen yıl yaptığımız açıklamalar halen güncelliğini korumaktadır.
Deprem, yangın ve sel gibi ülkemizin çeşitli yörelerinde yaşanan afetlerin yarattığı yıkım ve can kayıpları giderek artmaktadır. Afet yönetiminin eksikliği, kamusal işlevlerin tasfiyesi, plansız ve çarpık yapılaşma vb yaşanan yıkım ve can kayıplarının temel nedenidir.
Batı Karadeniz'i etkisi altına alan yoğun yağışların afete dönüşmesi sonucu zarar gören yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Tablonun daha da ağırlaşmamasını umuyor ve ülkemizi yönetenleri akla, bilime ve tekniğe uygun gerekli adımları atmaya davet ediyoruz.
Sel felaketlerinin temel nedenleri, iklim değişikliği etkileri yanında; kamunun insan ve doğa odaklı olmayan insan kaynaklı doğa tahribatları, yanlış su politikaları, HES’ler, plansız ve çarpık kentleşme, yetersiz altyapı ile merkezi ve yerel yönetimlerin kentleri rant politikalarına teslim etmesidir.
HES’ler ile vadi yataklarının doğal yapısı ve akışı bozulmuştur. Çarpık kentleşme sonucu, dere taşkın alanları ve dere yatakları yapılaşmaya açılmıştır. İmar affı adı altında, yanlış yerlerde mühendislik hizmeti alınmadan inşa edilen kaçak yapılara göz yumulmuş, yurttaşlarımız güvenliksiz ve sağlıksız yapılarda, risk altında yaşamaya mecbur bırakılmıştır.
Yanlış su yönetimi ve HES politikaları sonlandırılmalıdır. Dere yatakları acilen bilim ve tekniğin kurallarına uygun olarak rehabilite edilmeli, heyelan riski olan alanlar yapılaşmaya açılmamalı bu alanlar üzerindeki mevcut yapılar kaldırılmalıdır.
Dere yatakları, tekrar yapılaşmaya açılmaması için Anayasal koruma altına alınmalıdır. Bilim ve tekniğe uygun olmayan, ranta dayalı, doğa ve yaşam düşmanı projelere artık izin verilmemelidir.
Küresel ısınmanın etkilerini daha şiddetli görmeye başladığımız bu zamanlarda, doğal afet olarak adlandırdığımız deprem, sel, orman yangınları gibi felaketlerin can ve mal kaybına yol açmasını önlemenin tek yolu, insan hayatını ve çevreyi ön planda tutan doğru projeler ve kamusal denetimdir. Daha önce de söylediğimiz üzere; yetersiz kalınan afet yönetimi, akılcı, bilime dayalı olarak oluşturulmalıdır. TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) gibi kurumların, afet yönetimi sisteminden dışlanmasına son verilmeli, öneri ve itirazlarımız dikkate alınmalıdır.
Mehmet Ali ELMA
TMMOB KOCAELİ İL KOORDİNASYON KURULU SEKRETERİ