44. Dönem İkinci Oda Danışma Kurulu Toplantısı Yapıldı

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

44. Dönem İkinci Oda Danışma Kurulu toplantısı, 17 Kasım 2012 tarihinde 97 üyenin katılımıyla Oda Merkezi'nde yapıldı.

44. Dönem İkinci Danışma Kurulu toplantısı, Oda Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar`ın açılış konuşmasıyla başladı. Ali Ekber Çakar`dan sonra kürsüye gelen TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, ülke gündemi, TMMOB/Oda çalışmaları ve TMMOB`nin görüşü alınmadan gündeme getirilen TMMOB Yasa Tasarısı hazırlığına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Toplantıda Oda Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Ercüment Ş. Çervatoğlu tarafından Oda çalışmaları ve öğleden önce yapılan Sekreter ve Sayman Üyeler toplantısında alınan kararlar hakkında bilgilendirme yapıldı. Daha sonra söz alan Danışma Kurulu üyeleri gündeme ilişkin görüşlerini aktardılar.

TMMOB ve Oda`mızı tasfiye etmeyi amaçlayan hükümet düzenlemeleri ve yasal mevzuat hazırlıklarına karşı nasıl bir tutum sergilenmesi gerektiğine dair görüşlerin dile getirildiği toplantı, Oda Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar`ın değerlendirme konuşmasıyla son buldu.

Toplantıda şu isimler konuştu:

Ali Ekber Çakar

Merkez

Mehmet Soğancı

TMMOB

Ercüment Ş. Çervatoğlu

Merkez

Mustafa Yazıcı

Merkez

Ahmet Eniş

Merkez

Fikri Düşünceli

Bursa Şube

Şaban Bülbül

Trabzon Şube

Hüseyin Barut

Antalya Şube

Birhan Şahin

Zonguldak Şube

Aycan Türkel

Samsun Şube

Yaver Tetik

Edirne Şube

Hakan Ünal

Eskişehir Şube

Başar Küçükparmak

Gaziantep Şube

Bolat Ferhat Arıkan

Denizli Şube

N. Cenk Cihangir

İstanbul Şube

Hüseyin Atıcı

Adana Şube

Melih Yalçın

İzmir Şube

Alper Turna

Mersin Şube

Varlık Özerciyes

Ankara Şube

Nedim Kara

Kocaeli Şube

Alaaddin Eksin

Ankara Şube

Oda Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar`ın yaptığı açılış konuşmasının tam metni aşağıdadır:

Sayın Birlik Başkanım,
Sayın Oda-Şube Yöneticilerimiz,
Onur ve Denetleme Kurulları Üyelerimiz,
Sayın Danışma Kurulu Üyesi Arkadaşlarım,
44. Çalışma Döneminin ikinci Danışma Kurulu toplantısına hoş geldiniz.
Oda Yönetim Kurulu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu toplantımızı TMMOB, Odamız, Odalarımız açısından kritik bir zamanda yapıyoruz.
Bildiğimiz üzere 2008 sonrası krizle birlikte ekonomide yaşanan daralma ve emek karşıtı politikaların ivme artışı söz konusudur. AKP iktidarı, ülkemizde siyasal ve toplumsal muhalefeti yasa/mevzuat düzenlemeleri ve polis zoru ile geriletmeye, bastırmaya çalışan bir iktidardır.
Bildiğimiz üzere 2007 seçimleri ve 2010 referandumu sonrasında doruk noktalarına ulaşan neo liberal dönüşüm, otoriter AKP iktidarını toplumsal muhalefete karşı daha da sertleştirmiştir.
Egemen olan sermaye birikim politikaları, sanayide gerçekleşen dönüşüm,  fason üretimin artması ve rant yönelimli politikalar, mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetlerini de yıllardan beri doğrudan olumsuz olarak etkilemektedir.
TMMOB`ye yönelik sınırlayıcı, tasfiye edici politikalar da esasen bu ekonomik, politik kapsam içindedir. Sanayinin fason üretime yönelik yapısal dönüşümü, kentsel dönüşüm süreçleri ve bütün ülkenin imara açılması politikaları ile gerek mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetlerinin gerekse bu hizmetlere ilişkin meslek örgütlerinin zayıflatılması bir bütünlük arz etmektedir. Devlet Denetleme Kurulu (DDK) Raporu ile başlayan ve Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile süren sürecin temel karakteristiği budur. Bu nedenle iktidarın TMMOB`ye yönelik tasavvurlarının somutlaştığı, yasa/ mevzuat taslaklarının üzerinde çalışıldığı günlere gelmiş bulunuyoruz.  
Ayrıca yine iktidar düzenlemelerinin sonucu olarak, Odamız, Mimarlar Odası, İnşaat ve Elektrik Mühendisleri Odası gibi TMMOB`nin büyük ve etkin Odalarının mesleki denetimlerine el atıldığı, dolayısıyla üye-oda ilişkilerinin etkileneceği, gelirlerinin azaldığı bir dönemdeyiz. Özel olarak Odamız, mesleki denetim ve iş güvenliği kapsamındaki periyodik denetimlerden el çektirilmiş durumdadır, LPG`li araç denetimlerinin nasıl gerilediği de bilginiz kapsamındadır.
Değerli Meslektaşlarım,
2009 yılındaki DDK Raporu olsun, KHK`ler olsun Odamız ve TMMOB açısından hassasiyetle değerlendirilmiş, raporlar hazırlanmış ve yayınlanmış, önümüzdeki sürecin hem olası sonuçları hem de somut etkileri bütün toplantılarımızda dile getirilmiştir. 3 Haziran 2012 tarihinde yapılan Oda Danışma Kurulu toplantısında açıkça şunları söylemiştim:
"Bir dönemimizin bittiğini ve kapatılması gerektiğini söylemeliyim. Bina yapım veya alımlarından bu binaların mefruşatına, yeni personel alınmasına kadar, rahatlıklarımızın olduğu dönemin artık bittiğini görmek ve buna göre davranmak gerekiyor.
"Dışımızda bir takım kurum ve kuruluşların hizmet sunmaları,  denetim görevi yapmaları ve serbestleştirme mantığının gerektirdiği düzenlemelerle birlikte Odamızın ve dolayısıyla TMMOB`nin mali yapısının bir hayli zayıflayacağı açıktır.
"Bu gelişmeler ile Odalar ve TMMOB`nin mevzuatında yapılacak değişikliklerle yapısal dönüşüme uğratılması eşiktedir. (...) Üzerimize gelindiğini bilerek buna uygun ciddi yaklaşımlar ve önlemler geliştirmeliyiz. Yeni durum ve yeni dönem, her şeyi yeni baştan planlamamızı gerektirmektedir. İktidar kanatlarının yayılmacı özelliklerini gözeterek, bir-iki seçim sonra bu mevzileri kaybetmemek için ciddi bir iç tahkimat yapmamız gerekmektedir."
Ancak bu açık gerçeklere, Oda Yönetim Kurulu Sekreteri ve YK üyelerinin Şubelerimizi ziyaretleri ve yaptıkları toplantılara, Haziran ayındaki Sekreter-Sayman Toplantısı Kararlarına karşın örgütümüzde bir atalet yaşandığını, gerekli önlemlerin yeterince alınmadığını, çalışan arkadaşlarımızla ilgili olası sorunları merkeze havale etme eğilimleri yaşandığını biliyoruz.
Değerli Arkadaşlarım,
Bu arada hep işaret ettiğimiz TMMOB Yasasını/mevzuatını değiştirme çabaları somutluk kazanmış durumdadır. Birlik Başkanımızın dün "TMMOB Örgütlülüğüne" başlığıyla açıkladığı ve birazdan kendisinin değineceği bir yasa taslağı mevcuttur. Kamuoyuna tarafsız ve bilimsel temellerle gerçeklikleri aktaran, gerektiğinde hukuk yolu da dahil olmak üzere, etkin bir biçimde yapılan yanlışlarla mücadele eden 58 yıllık yapımız ve özellikle son 20 yılda oluşturduğumuz yapı  parçalanmaktadır.
Bu konu üzerine 23  Oda olarak kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik ortak bir açıklama yaparak, "hazırlanış süreci, şekli ve içerik itibarıyla TMMOB`siz TMMOB Yasası değişikliklerini yüz binlerce üyemizin ve bizlerin kabul etmeyeceğimiz" ilan edildi.
TMMOB Yasasının değiştirilmesiyle; TMMOB örgütlülüğü, uzman mühendis, mimar, şehir plancılığı disiplinlerinin meslek örgütlülükleri, yasanın muhatabına sorulmadan, görüşü alınmadan, kapalı kapılar ardında yapılan hazırlıklarla tasfiye edilmek üzeredir.
İlgili taslağa göre, özetle, il odacılığı uygulamasına geçilecek, 500 üye sayısı olan her meslek grubu için oda kurma ve asgari 25 üye ile il odası kuruluşu mümkün olabilecek, odalar ve il odaları ulusal, yerel ve uluslararası kuruluşlara proje hazırlatabilecek veya ortak proje yapabilecek, yönetmelikler ilgili bakanlık onayına tabi olacaktır.
TMMOB Yasasını değiştirme ya da ortadan kaldırmaya yönelik bu girişim, DDK raporundan hareketle mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetlerini kamusal niteliğinden arındırarak rant politikalarına açma amacını gütmektedir.
Bu değişikliklerle mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı hizmetleri ve ilgili meslek örgütleri, böl-parçala-küçült-yönet yaklaşımıyla demokratik ve merkezi yapılardan rekabetçi yerel yapılara dönüştürülerek merkezi kamu yönetimine bağlanacaktır.
Odalarımız ve Birliğimiz, bugüne kadar siyasi partilerin, siyasi iktidarların ve sermaye çevrelerinin arka bahçesi olmamaya özel bir önem göstermiştir.
Ancak öngörülen yeni yapı ile odalar siyasi partiler ve özellikle iktidarın ve yerli yabancı güçlerin çıkar, rant ve rekabetlerine, bu amaçlı müdahalelerine açık bir yapıya ve arka bahçesi konumuna doğru dönüştürülebilecektir.
Sevgili Meslektaşlarım,
Mühendislik bilimleri ile mimarlık ve şehir plancılığı bilim ve disiplinleri, çok disiplinli-çokbilimli mesleki hizmetleri gerektirmekte ve gerek kendi içlerinde gerekse aralarında mesleki, bilimsel, teknik geçiş gereklilikleri bulunmaktadır. TMMOB ortamı ve ilişkilerimiz, bu geçişkenlikleri düzenleyen bir geleneğe sahiptir. Sürekli gelişen ve değişen mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı mesleklerinin sınırları bu nedenle çıkar ve rant hesaplarına dayalı yasalarla tarif edilebilecek nitelikte değildir.
Ancak mevcut iktidar, söz konusu yeni yapı ile aynı meslek grubu içinde ve o meslek grubu ile ilişkili meslek grupları arasında aşırı parçalı, aşırı özerk, rekabetleri yaratıp yayacak olan bir düzenleme ile bilimsel, teknik, mesleki, örgütsel, toplumsal gereklilikleri dışlamaktadır. Bu durumda kamusal hizmet ve toplumsal yarar gibi çok önemli ölçütlerimiz ortadan kaldırılmaktadır.
Yeni yapı bir Oda bünyesindeki il odalarının birbirleri ve yakından ilişkili diğer meslek grupları ile ve elbette odalar ile üyeler, üyeler ile üyelerin çıkar temelli rekabetine de kapı açmaktadır. Artık bireysel, yerel, kesimsel çıkarlar körüklenecek, piyasa zihniyetleri objektif olarak meslektaşlarımızı, Odalarımızı kuşatmaya çalışacaktır.
Değerli Arkadaşlarım,
Çok açık olarak söylemek istiyorum. Buna da direnmek mümkündür. Yasa taslağını erteletmekten, geriletmekten söz etmiyorum. Elbette bu yönde de direnecek ve mücadele edeceğiz. Ancak öngörülen yeni yapı egemen olsa bile yurdumuz, ülkemiz, halkımız, mesleklerimiz ve meslektaşlarımızdan yana olan TMMOB`nin ve Odamızın çalışma programı ve ilkeleri, tarihsel olarak bizim rehberimiz, kılavuzumuz olmaya devam edecektir, etmelidir.
Bu, etik, onursal, mesleki, toplumsal, bilimsel, teknik bir gerekliliktir; kendimize, ülkemize, halkımıza karşı toplumsal bir sorumluluktur.
"Dün dündür, bugün, bugün" yaklaşımını sahiplerine iade ederek, dün-bugün-yarın bağını kurmalı ve mücadelemizi aynı çerçeve, program ve ilke bütünlüğünde yeni yapı içinde de sürdürmeliyiz.
Sevgili Arkadaşlarım,
Hayat sürüyor ve aslında şimdi her şey bizim ellerimizde. Dolayısıyla geleceği de örgütleyebiliriz. Şimdi yapmamız gereken bu geçiş dönemini örgütlemektir. Gerek Haziran ayındaki Sekreter-Sayman Toplantısı Kararları, gerekse bugünkü ve birazdan Ercüment arkadaşımızın yapacağı sunum tam da bu geçiş dönemi gerekliliklerini içermektedir.
Ben kısaca, örgütsel politika, mesleki hizmetler politikası, ekonomik politika ve personel politikası başlıkları üzerinde yoğunlaşmamız ve bunların da yine birlik içinde, bütünlüklü bir tarzda ele alınması gerektiğine dikkat çekmek istiyorum.
İktidarın TMMOB ve Odalarımızı her açıdan sınırlayan, olanaklarımızı ve mesleki etkinliklerimizi daraltan politikalarına karşı meslek alanlarımızı koruma, yeni meslek alanları açma ve demokratik kitle örgütü olma hüviyetimizi pekiştirme çabalarına hız vermeli; meslek alanlarımız ve eğitimde gerçekleşen dönüşümlerin, Odalarımız ve TMMOB`nin geleceğini etkilemesine karşı özel çabalar içine girmeliyiz.
Örgütümüzde, Şube yönetimlerinde, temsilciliklerde, çalışanlarda ve yakın halka üyelerde tabiri caizse psikolojik bir çöküntüye, belirsizliğe, ne yapacağını bilmezliğe geçit vermemeliyiz. Hayat ve mücadelenin süreceğine, kendimizi birlik içinde yeni yapıya uyarlayacağımıza dair başı çekmeli, samimi olmalıyız.
Mevcut krizi ve önümüzdeki süreci en doğru şekilde yönetebilmeliyiz, bu açıdan gerçekçi öneriler, önlemler ve politikalar geliştirmeliyiz.
Örgütlü üye ilişkilerimizi yeni yöntemler de ekleyerek geliştirmemiz, daha fazla üye ile temas kurmamız ve onları örgütlü üye ağına dahil etmemiz gerekiyor.
Yeni üyeler kazanmayı, işyeri temsilciliklerini işletmeyi, yenilerini kurmayı, komisyonlarımızı aktif kılmayı, mücadeleci yaklaşımımızı geliştirmeyi, meslek ve uzmanlık alanlarımızı koruma, çeşitlendirme ve yaygınlaştırmayı başarmalıyız.
Kamuoyunda takdir edilen etkinlik ve çalışma düzeyi ile meslek alanlarımızı koruma ve genişletme çalışmalarımızın, yalnızca örgütlü üyelerimize dayanarak gerçekleştirildiğini belirterek, bu özelliğimizin birlik içinde geliştirilmesinin, önümüzdeki dönem açısından taşıdığı öneme vurgu yapmak istiyorum.
Kentsel dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesi, doğal, kültürel ve tarihi mirasın rant talanına açılacağı, üst ölçekli planları ve parselasyon planı yapma, yerel yönetimler üzerindeki vesayetin artırılması, merkezi idarenin keyfiyet alanlarının genişletilmesi ve oluşacak kamusal-mesleki denetim eksikliğinin toplumsal yaşamdaki yansımalarını meslektaşlarımıza ve kamuoyuna iyi anlatmalıyız.
Danışma Kurulları yanı sıra Oda-Şube kararlarının üyelerimizce ve bütün örgütte içselleştirilmesine yönelik ortamlar yaratmak ve sürekli kılmak çok önemlidir.
TMMOB`ye bağlı diğer Odalarla ilişkiler geliştirmeyi, ortak refleksler üretmeyi, İKK`ları canlı kılmayı, aktif katkıda bulunmayı ihmal etmemeliyiz.
Bulunduğumuz illerde ve Türkiye genelinde diğer emek ve meslek örgütleriyle yakınlaşmayı, ortak paydalarda birlikte davranmayı hep önümüze koymalıyız.
Biz bir meslek örgütüyüz ama demokratik kitle örgütü hüviyetimizi asla unutmamalıyız. Meslek, meslektaş sorunları, Oda sorunları, ülke sorunları, toplumsal muhalefet gereklilikleri bir bütünlük arz etmektedir. Bu bütünlük içinde özgül politikalar saptayabilmeli, geleceğimizi yeniden kurgulayabilmeli ve oluşturabilmeliyiz.
Ülkemizin bizlere, TMMOB`ye gerçekten gereksinmesi vardır.
Bu demokratik mevzinin mevcut ve yeni koşullarda korunması, geliştirilmesi bizim önceki kuşaklara, kendimize ve gelecek kuşaklara karşı en önemli sorumluluğumuzdur. Bu bilinçle nicelik ve niteliğimizi artırmaya yönelik özel çaba sarf etmeliyiz diyerek sözlerimi tamamlıyor, saygılar sunuyorum.