AKP HÜKÜMETİ IMF'YE SAHİP ÇIKTI! 1 ÖLÜ, YÜZLERCE YARALI, 96 GÖZALTI...

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.

İstanbul'daki IMF-Dünya Bankası toplantıları çeşitli kentlerde protesto edildi. TMMOB İl Koordinasyon Kurullarının da düzenleyicileri arasında olduğu eylemlere çok sayıda TMMOB üyesi katıldı. İstanbul'daki eylemde olaylar çıktı. 1 kişi polisin attığı gaz bombası sonucunda kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi.

IMF-Dünya Bankası guvernörler toplantıları devam ederken, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından Taksim'de düzenlenen ve binlerce kişinin katıldığı protesto eylemine güvenlik güçleri sert müdahalede bulundu. Yaklaşık 6 bin kişinin katıldığı eylemde, 4 örgütün ortak açıklaması okunurken emniyet güçleri tarafından biber gazı ve tazyikli su ile müdahale edildi.

Emniyet güçlerinin sert müdahalesi sonrası açıklama yapan DİSK, KESK, TMMOB ve TTB yöneticileri saldırıyı kınayarak, gözaltına alınanların serbest bırakılmasını, İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürünün 4 örgütten özür dilemesini istedi.

IMF ve Dünya Bankası Guvernörler Toplantısını protesto etmek için bugün sabah saatlerinden itibaren binlerce kişi Taksim Meydanı‘nda toplanmaya başladı. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB‘nin öncülük ettiği protesto eylemine TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, TMMOB Yönetim Kurulu Üyeleri, TMMOB İstanbul İKK Sekreteri Tores Dinçöz, TMMOB‘nin İstanbul birimlerinin yöneticileri ve çok sayıda TMMOB üyesi de katıldı.

Örgütleri temsilen DİSK Genel Başkan Yardımcısı Ali Camcı, KESK Genel Başkanı Sami Evren, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ve TTB Merkez Konseyi Başkanı Gençay Gürsoy tarafından basın açıklaması yapıldı. Açıklama KESK Genel Başkanı Sami Evren tarafından okundu.

Ortak açıklama şöyle:

IMF ve Dünya Bankası yıllık toplantı yapmak için ülkemizdeler. Küresel sermayenin krizi nasıl en ucuz yoldan atlatacağını tartışmak, yeni taktikler, stratejiler oluşturmak için İstanbul‘da buluştular.

İstanbul Valiliği ve Belediyesi aylardır bu toplantı için hummalı bir faaliyet içinde; toplantının yapılacağı bölgeler asfaltlandı, temizlendi, yeniden donatıldı. Amaç daha 3 hafta önce yurttaşlarını sele teslim eden, varoşlarında milyonlarca yoksul emekçinin sefalete mahkûm edildiği İstanbul‘u küresel bir kent olarak pazarlamak; IMF‘ye şirin görünmek.

Ama onların şirin görünmek istediği küresel sermaye kurumlarının kim olduklarını biz emekçiler çok iyi biliyoruz. IMF‘yi de Dünya Bankası‘nı da Türkiye‘nin emeğinin hakkıyla geçinme mücadelesi veren, bu ülkenin değerlerini yaratan, hayatı her gün yeniden kuran, okutan, yazdıran, sağaltan, inşa eden, üreten emekçileri çok iyi biliyoruz.

Stand by‘larını, kemer sıkma programlarını, faiz dışı fazla hedeflerini, harcama disiplini programlarını çok iyi biliyoruz. Çünkü yıllardır bu kurumların oluşturduğu programları harfiyen uygulayan hükümetler tarafından yönetiliyoruz. Her politikaları aleyhimizedir, yaptıkları her şey, attıkları her adım emekçilere, yoksullara, halklara karşıdır.

Bugün onların bu toplantılarda aradıkları, artık her tarafından dökülen ve insanlığa savaş, gözyaşı ve sefaletten başka bir şey getirmeyen bu küresel sömürü düzenini kapitalist/emperyalist sistemi sürdürmeye yönelik bir çözümdür.

Bizler ne onların kurumlarını ne de onların çözümlerini değil tartışmak, varlıklarını bile kabul etmiyoruz.

Buradan sizlerle önemli bir çağrıyı paylaşmak istiyorum.

Bütün "güney ülkeleri" adına, yani ezilen, geri bıraktırılan, geri kalmış, gelişmekte olan adına ne derseniz deyin, bugüne kadar emperyalist ülkeler ve onların sistemlerinin korunup, işlemesini sağlayan IMF, Dünya bankası gibi kuruluşları tarafından sömürülen ülkeler adına bir çağrı yapıyorum.

Bu çağrıyı ülkemizde milyonlarca işçi ve emekçiyi bağrında bulunduran emek ve meslek örgütleri adına; emekten ve ülkesinin geleceğinden, bağımsızlıktan, sosyal   adaletten,   özgürlüklerden   yana    ilerici, devrimci, demokrat, sosyalist milyonlar adına yapıyorum.

Buna hakkımız olduğuna inanıyor, milyarlarca dünya vatandaşının bu çağrıya katılacağına güveniyorum.

Arkadaşlar

IMF ve Dünya bankası emperyalist zengin ülkelerin azgelişmiş, gelişmekte olan ülkeleri bir sömürü aracıdır.

Bu nedenle IMF ve Dünya bankası lağvedilmen, bugüne kadar ülkeleri sömürerek elde edilen kazançları halklara geri ödenmelidir.

Bizden aldıklarını geri istiyoruz.

Bu kurumların yerine gelişmekte olan, azgelişmiş ve desteğe muhtaç ülkelere ;
-yeni istihdam kaynakları,
-yoksullulara sosyal yardım,
-çevrenin korunması,

-eğitim, sağlık, sosyal güvenlik konusunda uluslararası koruyucu yasalar ve destek örgütleyecek,

ULUSLARARASI EMEK FONU ve DÜNYA EMEK VE ÇEVRE BANKASI oluşturulmalıdır.

IMF ve Dünya Bankasının bugüne kadar haksız gelirleri kayıtsız şartsız bu yeni oluşturulan kurumlara devredilmelidir.

Bu kurumlara bugüne kadar ülkeleri sömüren "zengin ülkeler", "kuzey ülkeleri" belli oranlar üzerinde katkı sunmak zorunda bırakılmalıdır.

Bu kurumların yönetimi "güney ülkeleri", diye adlandırılan, geri bıraktırılmış, geri kalmış, gelişmemiş, gelişmekte olan diye adlandırılan ülkelere, ancak sadece yukarda belirtilen harcamaları planlamak üzere bırakılmalıdır.

Evet, yeni bir çağrı yapıyoruz.

Biliyoruz ki, IMF ve DB varoldukça, zengin ülkeler daha zengin, kapitalizm yeni / yeniden kendi krizlerini yaratacak ve de milyonlarca işçi ve emekçi, için açlık - işsizlik - yoksulluk kaçınılmaz bir kader olarak geri dönecektir.

İşçi ve emekçilerin asıl kurtuluşunun kapitalizmin ortadan kaldırılmasıyla oluşacağı inancıyla bir kez daha haykırıyoruz;

IMF ve Dünya Bankası lağvedilmelidir.

Biz işçiler, emekçiler, ezilen, sömürülen dünya halkları yeni bir dünya istiyoruz.

Eşit, özgür, emeğin, çevrenin, insanlık değerlerinin korunup desteklendiği, savaşların olmadığı, halkların kaderlerini tayin ettiği, bir gelecek için haykınyoruz ki

BÖYLE BİR DÜNYA MÜMKÜN.  

IMF- DÜNYA BANKASI LAĞVEDİLSİN.

 DİSK - KESK - TMMOB -TTB

Ankara‘da Sakarya Caddesi‘nde toplanan yaklaşık 2 bin kişilik grup, IMF ve hükümet aleyhinde sloganlar atarak Kocatepe‘deki AKP Ankara İl Başkanlığı binasına yürüdü. Emniyet güçleri grubun İl Başkanlığı Binası önüne gitmesine izin vermeyince basın açıklaması sokağın girişinde yapıldı. Ortak basın açıklamasını okuyan TMMOB Ankara İI Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ramazan Pektaş, uluslararası sermayenin İstanbul buluşmasının emperyalist tekelleri korumak amacıyla yapıldığına dikkat çekti.

Ortak Açıklama Şöyle:

IMF DEFOL! BU MEMLEKET BİZİM

IMF ve Dünya Bankası yöneticileri ile 184 ülkenin Maliye Bakanları İstanbul‘dalar. IMF ve DB deyince aklımıza acı reçeteler, emekçi halkın ödeyeceği ağır faturalar gelmektedir. 

ABD merkezli olarak başlayan ve bütün dünyayı sarmalayan kapitalist krizin birinci yılı geride kaldı. Kriz günlerinde kârlarına kâr katarak büyüyen tekeller, bunu krizi fırsata çevirerek yaptılar. Krizin yükünü işçi ve emekçilerin sırtına yıktılar. Finansçıların ve emperyalist tekellerin bilançolarında bir düzelmeden bahsedilse de, kapitalizmin yarattığı kriz sürmektedir. Kapitalist krizin sürdüğünün en açık göstergesi, işçilere ve emekçilere yansımasıdır. Ülkemizde ve dünya üzerindeki kapitalist ülkelerde işsizlik ve yoksulluk görülmemiş düzeylere çıkmıştır.  Tam da böyle bir dönemde, "Krize çözüm, toparlanmaya destek" başlığıyla, IMF öncülüğünde yapılan uluslararası sermayenin İstanbul buluşması, emperyalist tekelleri korumak amacıyla yapılmaktadır. Ne yaptıklarını gayet iyi biliyoruz. Adına tedbir paketi dedikleri, emekçi halklarımız için daha fazla işsizlik ve yoksulluk anlamına gelen yeni saldırı paketlerini "sosyal sorumluluk" cilasıyla emekçilerin önüne koymak için toplanıyorlar.  

İşçilerin ve halkların ümüğünü sıkmak için yapılan bu buluşmaya ev sahipliği yapan AKP hükümeti, İMF ve uluslar arası sermayeye sadakatini bir kez daha göstermektedir. Sermayeye sadakatin diğer ucunda ise, kendi halkına sırt dönmek, patronların faturasını kendi işçisine ve emekçine yıkmak vardır. İMF, çok uluslu şirketler ve işbirlikçileri krizin faturasını daha ağır bir biçimde işçilere ve emekçilere ödettirmek için istemektedir. AKP, sözüm ona "IMF ile anlaşma yapmadık" demekte, fakat IMF ne söylüyorsa harfiyen uygulamaktadır. 

IMF ve işbirlikçilerini ülkemizde istemiyoruz        
Peki hükümet İMF için canını dişine takmış koştururken, buluşmaya ev sahipliği yapan Türkiye‘de durum nedir? Devletin resmi kurumlarından yapılan açıklamalar hem işsizlik ve yoksulluğu ortaya koymakta, hem de kârlarını kat be kat arttıranları göstermektedir. Patronlara sorarsanız krizdeler ve mutlaka bizden toplanan vergilerle oluşturulan bütçe kullanılarak onlara yeni teşvikler verilmesi gerekiyor. Oysa onlar AKP‘nin yarattığı imkânlarla çoktan krizi fırsata çevirmiş durumdalar. Krizde asıl olanlar işçi ve emekçilere olmaktadır. Milyonlarca insanımız işsiz, ülkenin yarısı açlık sınırının, diğer yarısı da yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Bir avuç sermayedar ve onların uşakları ise kriz fırsatçılığı yaparak keyif çatmaktadır.                      
IMF direktifleriyle sağlık ve sosyal güvenlik sisteminin ortadan kaldırılmasının 1. yıldönümünde AKP‘nin açıkladığı Orta Vadeli Program, krizi işçilere fatura eden bir IMF reçetesinden farksızdır. İşsizlik Fonu patronlara peşkeş çekilerek işçilerin şu ana kadarki birikimlerine el konmuştur. Şimdi de çalışma yaşamı esnekleştirilerek işçilerin birikim hakları dahi gasp edilecektir. Programda yer alan Özel İstihdam Büroları‘yla "işçi kiralama"nın bir sonraki adımı bölgesel asgari ücrettir, kıdem tazminatının kaldırılmasıdır. Yani köleleşmedir.
Bir tarafta otuz yılı aşkındır devam eden savaşta harcanan milyarlarca dolar, diğer tarafta açlık ve yoksulluk sürüp gitmektedir. "Güçlü Ordu Güçlü Türkiye" propagandasıyla militarizme ve silahlanmaya para akıtılmaya devam edilmektedir. Bir seferde 8 milyar dolar harcanarak füze alınacağı açıklanmaktadır. Güçlü Türkiye‘nin yolu silahlanmaya değil, eğitime ve sağlığa yatırım yapmaktan geçer. 
Eğitim ve sağlık sistemi, IMF dayatmaları doğrultusunda piyasanın emri altına sokularak tamamen çökertilmektedir. "Paran kadar sağlık, paran kadar eğitim" temel bir kural haline getirilmiştir. Emekçi aileler, işsizlik ve yoksulluğun yanı sıra hastalıklar karşısında korumasız hale getirilmiş ve emekçi çocuklarına okulların kapısı kapatılmıştır.
Artık yeter diyoruz! Bıçak kemiğe dayandı. İşçi sınıfının ve emekçi halkın ödeyeceği yeni bir faturaya tahammülü kalmamıştır. Bu nedenle İMF ve işbirlikçilerini ülkemizde istemiyoruz. 

Emperyalizme, IMF‘ye ve işbirlikçilerine karşı birlikte mücadeleye…
İMF ve işbirlikçileri ülkemizi yağmalamak, işçileri ve emekçileri daha fazla sömürmek için hazırlık yapmaktadır. Bizler de bu ülkenin işçiden, emekçiden, yoksul halkımızdan yana örgütleri olarak onların acı reçetelerini suratlarına çarpacağız. Onlar yağmalamak için yeni faturalar öneriyorlar. Biz işçiler ve emekçiler olarak kendi taleplerimizle karşı duruyoruz.
- İşten atmalar yasaklansın, 
- Her işsize geçineceği kadar işsizlik ödeneği verilsin, 
- İşsizlerin ve yoksulların kira, elektrik, su, doğal gaz faturaları devlet tarafından        ödensin. 
- Toplu ulaşım araçlarında indirim sağlansın
- Sağlık ve eğitim sisteminden katkı payları kaldırılsın, herkese parasız sağlık ve eğitim hakkı sağlansın. 
- Tekellere, patronlara değil, işçilere ve emekçilere kaynak sağlansın.
   
BU ÜLKE, BU HALK SATILIK DEĞİL!
KRİZİN FATURASINI PATRONLAR ÖDESİN!
KAHROLSUN IMF, İŞBİRLİKÇİ AKP! 

KESK Ankara Şubeler Platformu, Türk İş Ankara Şubeleri, TMMOB İKK, Gençlik Muhalefeti, Öğrenci Kollektifi Halkevleri, EHP, EMEP, ÖDP ve TKP Ankara İl Örgütleri

IMF-Dünya Bankası toplantıları Adana, Denizli, Eskişehir, Gaziantep, İzmir, Samsun, Zonguldak‘ta da düzenlenen gösterilerle protesto edildi.