TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu 17 Ağustos Depremi'ne yönelik gerçekleştirdiği panel öncesi basın toplantısı düzenlendi.

×

Hata mesajı

  • Notice: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 771 satırı) içinde Undefined index: 3.0.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 777 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 781 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_glyphicons() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 841 satırı) içinde array_merge(): Expected parameter 1 to be an array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
  • Warning: _bootstrap_icon() (/srv/www/html/sites/all/themes/bootstrap/includes/common.inc dosyasının 875 satırı) içinde in_array() expects parameter 2 to be array, null given.
Bursa Şubesi

Yayına Giriş Tarihi

16 Ağustos 2010

TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI BAŞKANI İBRAHİM MART:
-" MEVCUT DENETİM YASASI İPTAL EDİLEREK YENİ YASA ÇIKARILMALI"

DOÇ. DR. OĞUZ GÜNDOĞDU'DAN DEPREM İTİRAFI:
-"BALIKESİR'DEKİ DEPREMİ ÖNCEDEN BİLİYORDUK. BUNU AÇIKLASAYDIK SANSASYON OLURDU"
-"11 YILDAN BUYANA GELEN HÜKÜMETLER DEPREM KONUSUNDA BİR ŞEY YAPMADI"

İNŞAAT MÜHENDİSİ GÜNKUT BARKA:
-"MARMARA DEPREMİ BİR DAHA YAŞANIRSA ÖLÜ SAYISI 2-3 KAT DAHA FAZLA OLUR"

JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI BURSA ŞUBE BAŞKANI MURAT ARABACI:
-"OLASI DEPREM İÇİN ACİL TEDBİRLER ALINMALI"

 

TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu 17 Ağustos Depremi'ne yönelik gerçekleştirdiği panel öncesi basın toplantısı düzenlendi.

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, 1999 Marmara Depremi'nden buyana geçen 11 yıllık süreçte alınan deprem tedbirlerinin yeterli olmadığını belirterek, "7 şiddetinde deprem yıkıcı depremdir. Deprem tedbirlerinin yetersizliğinin sorumlusu, oylarımızla bizleri yönetenlerdir. Mühendisler olarak bizler de bu sorumluluğun bir kısmını üzerimize alırız ancak, 11 yıldan buyana gelen hükümetler deprem konusunda bir şey yapmadı" şeklinde konuştu.

30 yıl içerisinde büyük bir deprem beklediklerini kaydeden Gündoğdu, "Depremin nerelerde olduğunu açıklarsak, o bölgelerde emlak fiyatları otomatik olarak düşer. Balıkesir'de meydana gelen 4,8 şiddetindeki deprem öncü deprem değildir. Hatay denilince korkarım çünkü, Hatay çok büyük depremlerin yaşandığı yer" diye konuştu.

Bursa'nın Nilüfer ilçesinde depremi önceden belirlemeye yönelik çalışmalar yaptıklarına işaret eden Doç. Dr. Gündoğdu, "Nilüfer Belediye Başkanımızın bakış açısıyla yaptığımız çalışmalarda istasyon sayısını üçe çıkardık. Balıkesir'de yaşanan depremin olacağını bu çalışmalarımız neticesinde daha önceden biliyorduk. Ama beklediğimizden daha geç bir süreçte oldu" dedi.

 

İnşaat Mühendisi Günkut Barka ise, Marmara Depremi'nin aynı şiddette tekrar yaşanması halinde ölü ve yaralı sayısının 2-3 katı daha fazla olacağını, bununla ilgili istatistiklerin olduğunu belirtti.

 

MEVCUT DENETİM YASASI İPTAL EDİLMELİ

 

TMMOB Makine Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı İbrahim Mart, 1999 Marmara Depremi sonrası yapılan kamusal denetimi yapı denetim yasasıyla özelleştirildiğini ancak bunun çare olmadığını söyledi.

Yapı sigortası ve mesleki sorumluluk sigortası sisteminin biran önce hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken İbrahim Mart, "Mevcut denetim yasası iptal edilerek yeni yasa çıkarılmalı. Bütün kamu yapıları yasa kapsamına alınarak TOKİ ve KİPTAŞ gibi kuruluşların yaptıkları inşaatların yeni yapı denetim sistemine dahil edilmeli" dedi.

 

Paneli yöneten TMMOB Bursa İKK Sekreteri Fikri Düşünceli de, 17 Ağustos Depremi'nin üzerinden onca yıl geçmesine karşın hala gerekli tedbirlerin alınmadığına dikkat çekti.

Olası depremi beklentisinin yanı sıra Kuzey Anadolu Fay hattı üzerinde olan ve 1855 yılanda 2 büyük deprem yaşayan Bursa'nın da ciddi risk altında olduğuna dikkat çeken Fikri Dgüşünceli, bu alanda yapılan çalışmaların yeterli olmadığını belirtti. Düşünceli "17 Ağustos 1999 depreminde resmi rakamlara göre 17 bin 489 kişi yaşamını yitirdi. Ancak sayının çok daha üzerinde olduğuna dair iddialar var. Onbinlerce kişinin sakat; yüz binlerce insanın ise evsiz kaldığı Marmara Depremi'nin üzerinden geçen 11 yıla karşın hala bir aymazlık söz konusudur" diye konuştu.

 

11 YILDIR DERS ÇIKARAMADIK

 

Panel öncesi basın toplantısında TMMOB Bursa İKK adına açıklama yapan Jeofizik Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Murat Arabacı, plansızlığın ve denetimsizliğin ağır sonuçlarının özellikle 1999 yılında yaşanan depremlerle göz önüne serilmesine karşın, geçen 11 yıllık süre içerisinde yaşanan acı deneyimlerden ders çıkarıldığı ve oluşabilecek yeni afetlere yeterince hazır olunduğunun söylenemeyeceğini belirtti.

"Deprem Bölgeleri Haritası'na göre, yurdumuzun yüzde 45'i birinci derece deprem bölgesinde yüzde 70'i ise birinci ve ikinci deprem bölgesinde yer almaktadır" diyen Murat Arabacı, "Doğal olarak nüfusun da yüzde 70'inin de bu bölgelerde olduğunu unutmadan Türkiye'nin geleceğe yürüyüşünde deprem risklerinin azaltılması önemli bir konudur. Son 60 yıl içerisinde depremlerde, sayısı altmış bine ulaşan vatandaşımız hayatını kaybetmiş, yüz yirmi bini aşkın kişi yaralanmıştır. Yaklaşık olarak 420.000 bina yıkılmış veya ağır hasar görmüştür. Olası deprem zararlarının azaltılması çalışmalarının depremlerden önce başlamasının önemi bu yüzden büyüktür. Depremden sonra yakınmak, özellikle büyük kentlerde deprem sonrası sorunları göğüslemek çok zor ve ağır bedeli olan bir durumdur" diye konuştu.

 

POTANSİYEL DEPREM TEHLİKELERİ ORTADA

 

Bursa'da ovanın yer altı suyu ve zemin özellikleri, Kuzey Anadolu Fayı'nın güney kolunun kıyısında bulunması ve literatürde ismini alan Bursa Fayı sebebi ile Bursa'da deprem kökenli ekonomi ve insan kayıplarının boyutunun büyüdüğünün anlaşıldığını belirten Arabacı, şunları söyledi:

"Marmara Denizi ve bölgemizde oluşacak depremlerin oluşturacağı ekonomik ve sosyal sonuçlarının yeterince dikkate alındığını söylemek doğru değildir. Depremin gününün, saatinin, büyüklüğünün, yönünün bilinmesini sağlayan bir yöntem henüz geliştirilmemiştir. Ancak potansiyel deprem tehlikeleri bilinebilmektedir. Göç alarak büyüyen, kaçak yapılaşmanın yoğun olduğu bölgemiz bu tehlike hatları üzerinde ve çevresinde olup ülkemizin birçok bölgesinde olduğu gibi tarım arazilerinin üzerine işyerleri, konutlar ve sanayi tesisleri inşa edilmiş ve edilmektedir. Ne yazık ki kentimizde de güvenilirliği olmayan önemli bir yapı stoğu söz konusudur. Olası bir depremde, can ve mal güvenliğimiz için öncelikle yapılarımızın ayakta kalmasını sağlamamız gerekmektedir.

17 ağustos ve 12 Kasım depremlerinin 11. yılına girdiğimiz süreçte başta yerel yönetimler olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşları, meslek odaları ve sivil toplum örgütleri, vatandaşla işbirliği yaparak bir an önce bilimden ve halktan yana tavır almalıdır."

 

 

DEPREM İÇİN ACİL YAPILMASI GEREKENLER

 

Arabacı, deprem konusunda acilen yapılması gerekenleri sıralayarak, "Riskleri öğrenerek bunlara karşı önlemler alınmalı ve mühendislik çalışmalarını meslek disiplinleri arasında herhangi bir ayrım gözetmeden bir bütünlük içerisinde uygulanması sağlanmalıdır. Olası Marmara depremi ve bölgemizde oluşacak depremlerde genişleyen, büyüyen mücavir alanları da içerisine alacak şekilde hangi alanların daha çok etkileneceğinin belirlenmesine yönelik detaylı haritaların oluşturulmalı ve bu haritaların nazım imar planlarına uygulanması sağlanmalıdır. Bursa ve çevremizdeki Fayları tanımamız gerekmektedir. Fayları tanırken sadece nerelerde olduğunu bilmenin yetmeyeceği, bu fayların hareket tarzları, alışkanlıkları, mekanizmaları, zamanlamaları, diğer faylarla etkileşimleri halka anlatılmalıdır. Tarım alanları ve su havzalarında yaşanan yapılaşmanın önüne geçilmeli, Temel bir insan ihtiyacı olan suyun temin edildiği kaynaklar ve havzalar 'koşulsuz ve istisnasız' korunmalıdır. Deprem yaratan zonlar üzerinde yer alan yerleşimlere ait çevre düzeni planı ve imar planları yeniden gözden geçirilmeli sismik mikrobölgeleme çalışmalarıyla yenilenmelidir. Kentimizde, mühendislik hizmeti almamış olan yapıların yoğunlukta olduğu bölgelerde bina envanterleri çıkarılarak kent yenileme projeleri hayata geçirilmelidir. Başta, depremden sonra hizmet verecek kuruluşlar, sağlık tesisleri, güvenlik ve ilk yardım tesisleri, yakıt dolum tesisleri, haberleşme tesisleri, enerji üretim ve dağıtım tesisleri, otobüs terminalleri, otoyol köprü ve viyadükler, altyapı tesisleri, barajlar olmak üzere özelliği olan diğer kamu binaları, hastaneler ve okullar incelenerek riskleri belirlenmeli, gerekiyorsa güçlendirme çalışmaları biran önce bitirilmelidir. Kullanılabilir acil durum yolları yeniden belirlenmeli ve açık tutulması sağlanmalı, raylı sistemin kenti ikiye bölmesinin yarattığı olumsuzlukta dikkate alınarak, doğu batı yönlü ulaşım projeleri üretilmelidir. 50-60 kişinin katıldığı gösteri amaçlı afet eğitimlerinden vazgeçilmeli gelişmiş çağdaş ülkelerde olduğu gibi, tüm kentin katılacağı ulusal afet kurumlarıyla entegre olmuş, yerel afet tatbikat günleri yapılmalı, halk aktif olarak afet eğitiminin içinde yer almalıdır. Uludağ Üniversitemizin bünyesinde Bursa'nın Kandillisi olacak Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi oluşturulmalıdır. Kentimizin deprem gerçeğinin sürekli halkın gündeminde kalmasını sağlayacak afiş, broşür, televizyon programları vb. organizasyonlar gerçekleştirilmelidir. Afet yönetimi demokratikleştirilmeli, ilgili meslek odaları deprem öncesi ve sonrasında yapılacak çalışmalarda kurumsal düzeyde katılımı ve yönetim mekanizmalarında yer alması sağlanmalıdır. 'Deprem öldürmez, bina öldürür' gerçeğini unutmadan, doğanın bir gerçeği olan depremlerin önlenemeyeceğini, ancak alınacak bilimsel önlemler, bilinçli eğitim ve planlı yerleşim ile depremle ölmekten vazgeçip depremle yaşamayı öğrenmemiz gerektiği bilinci ile Tüm yetkilileri, biran önce gerekli önlemleri almaları konusunda bir kez daha uyarıyoruz" dedi.